"Biraz şefkati hak ettin sanırım," dedi. "Seninle ilgili bir düş gördüm. Göğsünü bir dolabı açar gibi açmışım ve bir sürü yumuşak şey varmış orda -oyuncak ayılar, minik hayvanlar; yumuşak, insanın içinde sarılma arzusu uyandıran şeyler. Sonra öbür adamla ilgili bir düş gördüm. Yanıma gelip bana kağıt parçaları uzattı. Bir yazar. Kağıt parçalarına alıp baktım. Kanserliydi kağıt parçaları. Yazı kanserliydi. Ben düşlerime güvenirim. Sen şefkati hak ettin."