Ölçüsüz ve ölçülemez olan zamanı ölçmek istersiniz. Davranışlarınızı ve hatta ruhunuzun yolunu saatlere ve mevsimlere göre ayarlamak, belirlemek istersiniz.
Zamandan, kıyısında oturup akışını izlediğiniz bir ırmak yaparsınız. Oysa içinizdeki başsız ve sonsuz olan, yaşamın başsız ve sonsuzluğunun ayırdındadır. Bilir ki, dün, bugünün anısından ve yarın, bugünün düşünden başka bir şey değildir.
Bilir ki, içinizdeki şarkı söyleyen ve düşünen, hâlâ yıldızları evrene saçan o ilk anın sınırları içinde yaşamaktadır.