Kendimize milliyetçi bir kimlik giydirilmesini kabullendiğimiz anda, ona teslim olmuş ve bizi kurban durumuna getirmesini kabullenmiş oluruz.
Elbette ki bir ülkeyle ve gelenekleriyle özdeşleşmek, ortak deneyimleri, umutları, sevinçleri ve yasları paylaşmak insanlara bir birlik ve güvenlik duygusu veriyor. Biz bedensel ve ruhsal gelişimimiz için diğer insanlara ihtiyaç duyan toplumsal varlıklarız. Ancak insanın kendi yetersizlik duygusundan kaynaklanan ve onu bir iktidarla özdeşlemeye götüren durum, empatinin yitimine yol açmaktadır.
İster sağdan, ister soldan gelsin, faşizm buna çok uygun bir örnektir. Organize suçlular arasında veya orduda yerini bulan parçalanmış birey, otorite sembolleriyle özdeşleşmesi sonucu emirlere boyun eğmeye hazır hale gelir.