Tuhaftı; uyuduğum, düş gördüğüm, uyuyup düş görürken içine daldığım, ıslanmadan yavaşça battığım, boğulmadan yavaşça
dibine indiğim bir denizin sularındaymışım gibi, bu koyu yeşilde, kendi derinliği, kendi kıvamı olan bu koyu yeşilde boğulma isteği
duyuyordum. Sanki bu suya uzanmış, kâh içine, derinlere gömülüyor, kâh yavaşça, kolumu ya da bacağımı oynatmadan yüzeye
taşınıyordum.