Gönderi

Dil, Nietzsche'nin de ifade etmiş olduğu gibi yalanlar ve eğretilemeler üzerine bir uzlaşıdan başka bir şey değildir. Biz varlığımızı aldatmaca üzerine kurgulamak zorunda olan zayıf varlıklar olarak, zayıflığımızı örtbas etmek için dış dünya, kendimiz ve diğer kendilikler arasında "yalan"dan bir köprü kurmak zorunda kaldık. Bu yüzden de bütünüyle yalanlardan oluşan "dil"i icat ettik. Ve dil bize bir varlık illüzyonu kurguladı. Bu illüzyon zaman içinde varlığımızın olmazsa olmaz halini aldı ve artık tüm varoluşumuzu bu illüzyona borçlandık. Dil yoluyla kurgulanan bu devasa illüzyonun temelinde ise "özne", "özgür irade" ve "ben ideali" vardı. Dil, bütün bu kurgularıyla, insansoyunu kendi yarattığı bir varlık lunaparkına sonsuza dek hapsetti. Üstelik bu öyle bir hapislikti ki; burada kendimize bir özgürlük inşa edecek kadar çok vakit geçirdik. Ama gel gelelim, birileri kanıksanmış mahpusluğumuzu fark etti.
Sayfa 17 - Beyaz Baykuş YayınlarıKitabı okudu
·
67 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.