Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Konya Mebusu Vehbi Efendi
Bir gün yine askerî eytâm ve erâmilîne âit bir kanun görüşülüyordu, fakat hükümetin bir an evvel öncelikle çıkarmak istediği ehemmiyetli bir kanun vardı. Bütün vekiller heyeti, hattâ Mustafa Kemal Paşa Meclise gelmişlerdi. Paşa ön sırada ve kürsüye yakın bir yerde ayakta duruyordu. O esnada görüşülen kanunun müzakeresinin kifâyetine dair bir takrîr verildi. Reis takrîri rey'e koydu, Vehbi Efendi söz istedi, reis kifâyet-i müzakere takrîrinin rey'e konulduğunu, ondan dolayı söz veremeyeceğini bildirince Vehbi Efendi dâhili nizamnâme mûcibince kifâyet aleyhinde söz istedi. Büyük salon kapısının yanından hareket ederek kürsüye yaklaşırken, Mustafa Kemal Paşa eliyle yolunu kesip: "Hocam mühim işimiz var, sözünden vazgeç" dedi. Vehbi Efendi, Paşa'nın kolunu tutarak: "Bu beytü'l-mâl meselesidir, konuşacağım Paşam!" dedi ve kürsüye çıktı, maksadını söyledi. İnancı ve kanaati hiçbir yerde sarsılmayan eski medrese ulemâsının o devirde canlı bir timsâli idi. Ulemâ-yı rüsûm denilen devlet hizmetindeki ulemâ sınıfı yumuşak ve müsâmahalı olurdu. Medreseden yetişen ulemâ, diğerleri gibi olmazdı. Onlar, yıllarca fodla ile imâret çorbasına eyvallah demişlerdi. "Mehâfetullah" (Allah korkusu), itikatlarının temelini teşkil ederdi.
Sayfa 81
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.