Buralarda hep şaşılası, hep kötü, hep ilkel şeyler görmek için hazırlıklı gelmişiz. Her gördüğümüz şeye, "Aaa!.." diye ağzımızı açıp şaşacağız. Sonra da birbirimize yazdığımız mektuplarda bunları bire bin katarak, ballandıra ballandıra anlatacağız. Neden böyle?