Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Annemden izin isterim. Sokağa gönder diye yalvarırım. Gönlü olursa yanıma dadımı, lalamı katar. Yüzüm sımsıkı kapalı olarak Bayezid'e kadar gönderir. Şöyle bir lamelif çevirip eve döneriz. "Lalam var" dediğime gülmeyiniz sakın... Ne saf adamdır bilseniz. Elinde büyüdüm. Babam kadar severim. Fakat o da insafsızdır. Geçenlerde yine Bayezid'e kadar çıktık. "Kumkapı'ya inelim. Makriköyü'ne gidip gelme birer bilet alalım... Az buçuk kırları dolaşalım. Annem nereden duyacak," diye o kadar yalvardım. Kandırmak mümkün olmadı. Sokağa çıkmak için izin alamadığım günlerdeki halimi sormayınız artık... O bizim kapanık, yosunlu bahçemizde ağabeyimin bisikleti elimden neler çeker!.. Kendimi de onu da bir duvardan bir duvara çarparak altımda güya bir küheylan varmış gibi adeta manej yaparım... Ondan da bıktım mı ağaçlara salıncak kurarım. Bütün hıncımı onlardan alırım. Kayısı olsun, armut olsun bütün bu benden yaşlı ağaçların sakatlamadık kolunu, dalını bırakmam... İçimdeki sıkıntıyı bu şekilde de def edemezsem ne yaparım bilir misiniz?.. Söz aramızda ama kimse duymasın... Usulcacık yükün içinden tavan arasına sıvışırım. Çatı kapağını açarım. Dama çıkarım... Oh... Oh... Bütün İstanbul, bütün denizler ta adalara kadar ayakaltında... Orada geniş geniş nefesler alıp biraz ferahlarım... Birkaç ay evvel insanı sıkıntıya sokan komşulardan biri beni damda görmüş, anneme söylemiş. Aman rabbim, işitmediğim lakırdı kalmadı. Meğerse bir kız için dama çıkmak pek ayıpmış... Bu memlekette kızlar için ayıp olmayan ne var acaba?..
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.