Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Bundan sekizyüz yıl önce bütün buraları atalarım yönetiyorlardı; akıllı, yüce, kurnaz ve gaddardılar; seçkin bir İspanyol soyundan geliyorlardı; savaşlarda sancakları açılırdı; kral onları hısım akraba sayardı; insanlar, kendilerine darağaçları kurulduğunda ya da savaştan dönüp de kulübelerinin yanıp kül olduğunu gördüklerinde onlara lanet yağdırırlardı. Çok geçmeden bir değişim başladı. İnsan yükselip gelişmiştir; ama eğer hayvandan gelip yükseldiyse, yeniden aynı düzeye inebilir. Atalarımın insanlığı üzerinde de yorgunluğun soluğu esti ve bağlar gevşedi; düşüş başladı; zihinleri uykuya yattı, tutkuları birden birbiri ardına uyandı, dağların arasındaki geçitlerden esen rüzgâr gibi sert ve kendinden geçercesine; güzellik hala kuşaktan kuşağa geçiyordu, ama insana yol gösteren zekadan da, yürekteki insancıllıktan da artık eser kalmamıştı; döl sürüyor, ete sarıp sarmalanıyor, et de kemiği kaplıyordu, ama hayvanların eti ve kemiğiydi bunlar ve kuş kadar beyinleri kalmamıştı. Şimdi sana gözümü karartarak anlatırken abartıyorum belki; ama bahtsız soyum için her şeyin nasıl kötüye gitmiş olduğunu sen kendi gözlerinle gördün. Ben, sanki bu umarsız çöküşe bir tepeciğin üstünden bakıyorum ve hem öncesi ve ardını, hem de neler yitirdiğimizi ve kaçınılmaz olarak daha da büyük çöküşe doğru gittiğimizi görüyorum."
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.