Totalitarizm’in doğumdan ölüme denk hayatımızı etkisi altına aldığı alanların akıcı ve yalın anlatışıyla bol bol satırların altını çizip aynaya baktığımız bir kitap. Yazarla ilk tanışmam olan “Cehenneme Övgü” beni yazara hayran bıraktı.
Totalitarizmin bendeki açıklaması; anti-bireysellik. Doğarken, doğururken, yas tutarken ve hatta aşık olurken hayat sandığımız kadar bize ait değildir. Hayatımız derken bile toplumun geliştirdiği söz totalitarizmine ayak uydurup bizim olanı herkese mal ettiğimiz yaşantımızda bize ait neredeyse hiçbir şeyin olmadığını görünce ufak çaplı bir şaşkınlık geçirmedim değil. Hislerimizin bile bize aidiyetinin yoksunluğunu bu kitabı okuyunca anlıyorsunuz.
Güzel bir aydınlatıp önünüzü, cevaplarını aldığınız sorularınızla devam ediyorsunuz güne kaldığı yerden. Bize bir şey katan ve içimizdeki boşlukları bir nebze dolduran anlaşılması kolay ve okuması keyifli kitaplar listesinde yerini aldı benim için “Cehenneme Övgü”. Tüm bu kalabalıklar içinde kendimize ait olanı bulmak için daha iyi bir rehber çıkana dek bu kitap ışık tutsun yolumuza.