Bir güz göğüsünüz siz, güzel, aydınlık, pembe!
Ama bende bir deniz gibi yükselir de bu in, Geri çekilirken, üzgün dudaklarımda hep Yakan tadını bırakır acı çamurunun.
- Elin baygın göğsümde geziyor; arayışın Boş, sevgilim, orası yağmalanmış bir yerdi Yırtıcı dişleri, tır naklarıyla kadının.
Aramayın yüreğimi artık; hayvanlar yedi.
Yüreğim yıkık bir saray kalabalıklardan;
İçmeler, adam öldürmeler, kavgalar dolu!
- Bir koku yüzüyor çıplak göğsünüzü saran!..
Gönüller kırbacı, ey Güzel, istediğin bu!
Şenlikler gibi parlayan ateş gözlerinle Yak hayvanlardan kalma bu artığı, temizle!
(1857) 52