Kadim Osmanlı başkentinde kimsenin ağzını bıçak açmamaktadır. İstanbullular, Boğaz'daki gemileri görmemek için başları önde, hızlı hızlı yürümektedir. Paşa, kendisini götürecek istimbotu beklerken yanındakilerin kederine de tanık olmaktadır. İşte o anda, belki de sigarasından derin bir nefes çektikten sonra, yaveri Cevat Abbas'a tarihe bir kararlılık ve dirayet nişanı olarak geçecek o sözleri sarf edecektir:"Endişelenme, geldikleri gibi giderler!"