Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fatma

Tarlada giydiği kıyafetlerle başkentin lüks kafelerinden birine gelen bir Bulgar köylüsü, garsonun kendisiyle ilgilenmek istememesi ve kafeden çıkarmaya çalışmasına sinirlenmiştir. Bulgaristan'ın kendi alın teriyle ayakta durduğunu, ülkeyi tüfeğiyle kendisi gibilerin koruduğunu söyleyerek garsona çıkışan bu köylü, Mustafa Kemal'in Türk halkına aşılamaya çalıştığı bilincin cisimleşmiş hali olacaktır.
Reklam
Sofya'nın kültürel açıdan zenginliği, geleceğin Atatürk'ü için Balkan Savaşı'nda Bulgarların üstün gelmelerinin sebeplerini dahi izah edecek bazı ipuçları vermektedir... "Şakir, kim ne derse desin, şimdi Balkan Harbi'nde mağlup olmamızın sebebini daha iyi anlıyorum. Ben bu adamları çoban diye bilirdim. Halbuki baksana operaları bile var. Operada oynayacak sahne sanatkârları, müzisyenleri, dekoratörleri, hepsi yetişmiş. Opera binası dahi yapmışlar.
Güç temerküz ederse, yani tek bir merkezde toplanırsa, onu sinsice hazırlanmış tek bir darbe ile ele geçirmek mümkündür

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Osmanlı başkentinde iktidarda kalmak için seçim kazanmak yetmezdi.
Fatma
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Akhenaton
AkhenatonTuna Kahraman
9/10 · 17 okunma
Reklam
Her büyük toplumsal dönüşüm, bir golü dolduran damlalar gibi yavaş yavaş birikir. Türkiye'yi önce kurtuluşa, sonra da yeni bir temelde kuruluşa taşıyan devrimci dönüşüm süreci de kendisini önceleyen uzun bir tarihsel birikimin sonucudur.
Karşımızda "büyük şahsiyetler"olabilir, ama merceği bunları ortaya çıkaran şartlara tutmak gerekmektedir.
Tarihçi, yargılamaktan çok açıklamak, kınamaktan çok empati yapmak durumundadır; müverrihin işi tarihî şahsiyetleri sanık sandalyesine değil, terapist koltuğuna oturtmaktır.
Samsun'a çıktığında Mustafa Kemal'in karşısına hiç de öyle kendisini bağrına basan bir Anadolu çıkmamıştır. Savaştan bitap düşmüş halk kendi derdine düşmüştür;bunu en güzel Ankaralı kadınların Halide Edib'e, "fakat niçin Ankara'da, İstanbul İngilizlerin elindedir diye ümitsiz bir savaşa giriştik? Biz onları yenip dışarı atabilir miyiz? Ankara'nın yarısı Çanakkale'de şehit oldu. Ne faydasını gördük?" demesinde görmek mümkündür.
Fatma
Bir kitabı okumaya başladı
Reklam
Haklı dâvaların adamları itici, ayırıcı, kırıcı olmasalardı çağların adları çok daha başka, çok daha güzel olurdu.
Sayfa 555Kitabı okudu
Gerçeğe yanaşmak için en küçük çabayı esirgiyorlardı. Halbuki, esirgemeseler onu görmek ve kavramak ne kadar da kolaylaşacaktı
Sayfa 552Kitabı okudu
Yola çırılçıplak bir canı ile çıkmıştı, yolun sonuna da çırılçıplak bir canı ile varacaktı.
Sayfa 540Kitabı okudu
Vakit olmayınca ümide kapılmanın mucizeye inanmakla eşit olduğunu öğrenmişti ve o mucizeye inanamazdı, imanı bunu ona yasak etmişti.
Sayfa 517Kitabı okudu
624 syf.
·
Puan vermedi
·
39 günde okudu
Küçük Ağa
Küçük AğaTarık Buğra
8.3/10 · 9,8bin okunma
273 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.