İslam'da dünyasındaki bilime önem veren filozofların Yunan eserlerini çevirmesi ve bilimsel bilgileri yaymasıyla Gazzali'nin (1058-III) kitabı "Filozofların Yıkımı", bu çabaların boşunalığının bir ihtarı idi. İbn-i Rüşt'ün (1129-1198) çok saldırılara uğramış "Yıkımın Yıkımı"ndaki ateşli yanıtına rağmen, bu ihtar etkinliğini yitirmemiş ve kaçınılmaz bir şekilde, Yunan Hıristiyanları arasında olduğu gibi İslam ülkelerinde de kısırlaştırıcı bir etki yaratan iki hakikat -yüksek ruhani hakikat ve alçak rasyonel hakikat- doktrininir biçimlenmesine neden oldu. Bilim ve İslam dininin kalıcı unsurları arasında bir ilişki kurulamaması, sonraki yüzyıllarda
kültürel ve entelektüel bakımlardan statikleşen İslam dünyasında bilimin zayıflamasının muhtemel baş nedeni oldu.
Süreç, her yeni gelişmede din-bilim karşıtlığını daha da açığa vururken, söz konusu bilim adamlarını kaçınılmaz olarak İslamiyerin revizyonuna ve dolaylı yoldan onu dışlamaya yöneltti. Bu durum Gazzali' nin kişiliğinde sistematize edilen ve İslam'ın tıpkı Hıristiyanlık gibi kendini korumak için bilime uygun düşen felsefeyi, dolayısıyla bilimi üretenleri İslam topraklarından tasfiye etmesine kadar sürdü.