İnsan kendini ne kadar tanır? Ne ister ne kadar dolu ya da istediği yönde anlamlı bir hayat yaşar? Server Gözbudak bir baba ve eş olmaktan çok hatta bir hoca olmaktan da çok aslında içerisinde saklı kalmış, sesini bastırdığı, yıllarca beklemiş olan yönü ile yüzleşmeye başlar. Ne yazık ki Oğuz Atay'ı bu kitabı yazarken kaybederiz ve Server Gözbudak'ın kendiyle hesaplaşmasını ve bunun neye mal olacağını ancak kendimizce bir yerlere vardırabiliriz. Sizce nasıl devam etti?