Gönderi

Vücutları iri yarı, etleri kaba ve sert; mizaçları beden gücüne bağlı olarak, insanları umursamadan değişen, ahlaki hiçbir yargıya yer vermeyen, cinsellikle hareket kabiliyetini alan, kötü ve dengesiz insanlardan değildik. Evet, onlar da biz de hapisteydik belki. Bu bizler için, karşımızdakinin anlayışsızlığına bağlıydı; söylemlerimiz dinlenmedi, insanlığımız hiçe sayıldı, lanet olası insanların her huzur kaçıran manevrasına boyun eğmemiz istendi. Bizlerse, zihnimize ve bedenimize saplanmaya çalışılan felç edici bıçakları, düşmanımızın göğsüne sapladık... evet buna mecburduk; bunun içindi bizleri bulan zindanın dehşete çalan karanlığı, bunun içindi bizlere atılan iftiralar ve ithamlar. Yoksa, serserice hareketlerimiz, kendimizi bilmeyişimizden kaynaklanan herhangi bir şey yoktu. İtiraf etmeliyim ki, herhangi bir yargıları bizlerin vicdanını asla suçlayamadı, biliyorduk; doğru yolda, yoldaki ruhumuzu yaralayıcı her tehlikeye karşı daima dürüst biçimde yürüyorduk. Ve yalanlara da ihtiyacımız yoktu.
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.