Sevgiyle karıştırılan en önemli kavramın Aşk olduğunu biliyoruz. Genelde aşkı, aşırı sevgi hali diye kabullenme eğilimi vardır. Oysa pek çok yönden ayrıdırlar.
a) Sevgide iki kişinin birbirlerini özgür bireyler olarak beğenmeleri, ayrı bireyler oldukları bilincini yitirmeden sevgiyi yaşamaları hali vardır. Burada insan yapısı, özgürlük anlayışı ve toplum, sevgiyi biçimlendiren etkenlerdir.
Aşkta ise aşık kimliğini yitirmiş, aşık olduğu kişinin benliğinde erimiştir. Aşk iki yanlıysa ikisi de karşısındakinin benliğinde erimiş olabilir. Böyle bir kimsenin özgür bir kimliği olduğu söylenemez.
b) Sevgide eşduyum vardır, bu nedenle sevdiğiniz kimsenin ne istediğini genelde söylemesine gerek kalmadan anlarsınız. Aşkta ise eşduyum ya da özdeşleşim genelde yoktur, onun yerini derin bir hayranlık alır. Bu nedenle karşıdakinin ne istediğini anlayamazsınız. Aşkta kendi varlığınız ve kendi istekleriniz de kalmamıştır. "O bir şey söylesin de yapayım" diye beklersiniz.
c) Sevgide karşıdakini kusurlarıyla seversiniz. Aşkta ise aşırı yüceltme vardır, bu onun eksiklerinin görülmesini engeller. Kusursuzluk algısı zamanla o kadar uç noktaya götürülür ki aşık olunan kişi nesnel varlığından da soyutlanır ve ideal nesne haline getirilir, artık aşık yalnızca, aşkını düşünür durumdadır.
d) Sevgide anlaşma, aşkta ise tapınma vardır.
e) Aşkta sürekli tek yanlı coşku bulunur. Aşktaki coşkunun nedeni karşıdakinin nasıl bu kadar değerli varlık olabildiğine duyulan hayranlıktır. Sevgide ise coşku birliktelikten doğar ve genelde iki yanlıdır.
f) Sevgideki coşku yaşam sevinci kokar. Aşkta ise derin hayranlık duyduğu ve yücelttiği kişi ya da nesneye dönük bir kölelik kokusu alırsınız.
g) Sevgi genelde iki yanlıdır. Taraflar birbirlerini severler. İkisi de seven ve sevilendir. Aşkta ise aşık olan ve aşık olunan vardır. Aşık aşkından yanar; sevgilisinin sevip sevmediği bilinmez. Dikkat ettiyseniz aşk şiirlerinde ozan kendi duygularını, sevgilisinin bazı davranışlarını ya da bedensel güzelliğini anlatır. Aşk nesnesi kendini dışa vurmaz; biz onu aşığın gözüyle görürüz. O da karşısındakine aşık mı, bilemeyiz.
h) Sevgi üretkendir, yaratıcıdır. Aşk ise varolan üretimi dahi durdurur. Çünkü başka bir düşünce ve uygulamaya izin vermez.
k) Aşkta acı çekme alışkanlığı vardır. Bir yerde mazoşist bir tavırdır. Bu hal az miktarda ise yararlıdır; nefsini eğitmeye yarar ama genelde bu düzeyde kalmaz. Sevgi ise mutluluk getirir.