Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Dünyada çocuğunun patiğini -özellikle de pençesine kadar işlenmiş, çocuğun henüz tek bir adım bile atmadığı bayramlık ya da vaftiz patiği ise- gören bir annenin zihninde canlanan düşüncelerden daha hoş bir şey olabileceğini sanmıyorum. Çok zarif ve minnacık olduğu için üzerinde yürünmesi imkânsız olan bu patik anneye çocuğunun görüntüsünü anımsatır. Ona gülümser, onu öper, onunla konuşur, kendi kendine bir ayağın bu kadar küçük olup olamayacağını sorar, çocuk orada olmasa bile o narin ve tatlı yaratığı gözlerinde canlandırması için o güzel patiğin varlığı yeter. Onun tüm bedenini, zarif ellerini, yuvarlak başını, tertemiz dudaklarını, akları mavi dingin gözlerini, capcanlı, sevinçli bir halde görür gibi olur. Mevsim kışsa gözünün önündedir, halının üzerinde emekler, büyük bir gayretle taburenin üzerine tırmanmaya çalışır ve ateşe yaklaştığında anneyi ürkütür. Mevsim yazsa bahçede emekler, kaldırımların arasından otları koparır, iri köpeklere, kocaman atlara saf saf bakar, kabuklarla, çiçeklerle oynar, çim tarhlarında kumla, ağaçlıklı yolların döşemesinde toprakla karşılaşan bahçıvanın homurdanmasına neden olur. Saçlarının delişmen lülelerinde birbirleriyle yarışırcasına oynaşan esintiler ve güneş ışınlarına kadar etrafındaki her şey tıpkı onun gibi güler, parlar, oyunlar oynar. Patikler tüm bunları anneye gösterir ve ateşin mumu eritmesi misali yüreğini eritir.
Sayfa 361Kitabı okudu
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.