"Sonra Sayın Savcı, halkları birbirinden ayıran sınırlar değildir. Gökyüzünün, suların, rüzgarın sınırı olur mu hiç? Düşmanlık bir sınır gerektirir belki, korunma güdüsüyle, ama bir kıyısızlık gerektiren sevgi sınır tanır mı? Halkları, dilleri ve o dil içinde yapıp yarattığı kültürel değerleri, farklı ve soylu kılar. Düşünsenize sayın savcı, camı Fenikeliler buldu diye cam bardakla su içmemezlik edebilir miyiz? Camı kullanmak için bizim Fenikelileri kendimize uyruk kılmamız mı gerekir? Öyleyse Sayın Savcı, bırakın Kürtler de kendi türküsünü kendi sesiyle söylesin."