Gönderi

Gitmekle kalmak arasında kıpırdamayan gün, katı bir saydamlık kalıbı. Hepsi görünüyor ve hiçbiri anlaşılamıyor, ufuk dokunulamayacak bir yakınlık. Masada kağıtlar, bir kitap, bir vazo: nesneler dinlenmekte adlarının gölgesinde. Damarlarımdaki kan giderek daha ağır yükseliyor ve yineliyor inatçı hecesini şakaklarımda. Işık kayıtsızca biçimini bozmakta donuk duvarın, tarihi olmayan bir zaman. Öğle sonrasının yayılışı: şimdiden bir körfez usul dalgalanışı sarsmakta dünyayı. Ne uykudayız, ne de uyanık: biziz, başka bir şey değil işte. An ayrılmakta kendi kendinden ve duraksamaların oluşturduğu geçite dönüşmekte. syf.190 octavio paz gitmekle kalmak arasında
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.