Bir kişiliğe sahip olabilmek için kişinin aynı zamanda bir hiç olması gerekir. Kişinin kendini bilmesi için, hiçbir şey bilmemesi gerekir. Uykusuzlar dünyayı hemen ve sürekli bilirler; hiç boş zamanları, kişilik için hiç boş alanları yoktur. Hiç rüyaları olmadığı için hiç hikâye anlatmazlar ve lisanı kullanmazlar. Lisanları olmadığından yalanları da yoktur. Böylece gelecekleri de bulunmaz. Burada, şimdi ve son derece bağlantılı yaşarlar. Saf bir gerçeklik içinde yaşarlar. Ama hakikati yaşayamazlar çünkü hakikate olan yol, filozofun dediği üzere, yalanlardan ve rüyalardan geçer.