"Nasıl ki akılsal doğayı temaşa etmek isteyen biri bütün duyusal tasarımları bir yana bırakır ve böylece duyusala aşkın olan şeyi görebilirse, aynı şekilde akılsal olanın üzerinde yer alan şeyi temaşa etmek isteyen biri de akılsal olanı, aklın öğrettiği her şeyi bir yana bırakarak Aşkın olan'ın var olduğunu anlayacaktır, ama onu asla tanımlamaya çalışmayacaktır. Çünkü onun (Aşkın varlığın, Bir'in) tanımı, ancak bizzat 'tanımlanamaz olan' olduğu olabilir yani bir şey olmayan, belli bir şey değildir"