'' Bir gün ; talebeleriyle bir arada, Dicle kenarındaki hurmalıklardan birinde oturuyordu. Tevhid bahsi konuşuluyor. Bakıyorlar ki, Diclenin yukarısından bir kayık geliyor. Kayıkta bir kaç kadın ve erkek... İçki, saz, nârâ, cünbüş... Bu acı manzara karşısında bir talebe, Maruf'tan rica ediyor :
--- Efendimiz ; bunlar için beddua buyurun! Bir daha böyle kötü harekette bulunmasınlar.
Şeyh, ellerini icabet dergâhına kaldırıyor:
--- Yarabbi ; sen bu kullarını dünyada sevindirdiğin gibi âhirette de sevindir !... "