İzdivaç, kız, kadın... Bunlar bizim pek ehemmiyet verdiğimiz kelimelerdir. Bu kelimeleri hep kendimizden uzak ve yüksek bulutlar arasında görürüz. Bunlara hep ilahi, semavi mahiyet atfederiz. Düşünmeyiz ki asla onlar şu içinde kaynaştığımız hayatın dışarısında değildir. Binaenaleyh hülyacı olmaya hiç lüzum yok. Emellerimiz gayet sade, tabii ve hayattan olmalı Goethe, (Az ümit edip çok elde etmek hayatın hakiki bir sırrıdır) diyor. On beş seneden beri ezberimde olan şu cümlenin manasını bugün anlıyorum. Eğer bunu vaktiyle anlamış olsaydım, bugün çok daha mesut bir adam olacaktım.