7/10 puan verdi
Öncelikle bu türün okuru olmadığım gibi hitap ettiği kitlenin de içinde değilim. Dolayısıyla yorumu bu minvalde değerlendirmeniz yerinde olacaktır.
Yayımlandığı gün itibariyle Tiktok, goodreads, bookstagram ve bilumum platformları yakıp yıkan, ilk okuyan olma ünvanını alabilmek için uğruna kılıçlar çekilen, türünde bilindik birçok serinin tahtını sallamaya aday olarak düşünülen bir serinin ilk kitabı, Dördüncü Kanat. Yani bir Lotr ya da Tolkien, Rowling filolojisiyle kıyaslanması söz konusu bile olamaz elbette ama öyle yorumlara denk geldim ki, bu gözler neler gördü neler. Her neyse; kitabın konusunu, yarattığı evreni, vadettiği serüveni ve sürükleyiciğini beğendim. Finali de sürprizliydi. Olay örgüsü bir sonraki bölüme geçme isteğinizi fazlasıyla artırıyor. Yazar hayal gücünü çeşitlendirerek türün kolektif bir sentezini sunmuş. Benim gibi türü az okuyanlar için bile bazı bölümlerde ‘sanki ben bunu daha önce görmüştüm ya da okumuştum’ hissiyatı baskın, ki bu da çok normal. Ejderha ile bağ kurma ve onun tarafından seçilme terimlerine filmlerden de aşinayız. Buraya kadar hiçbir sorun yok. Gelelim bana hitap etmeyen yönlerine; yazarın anlatım tarzının çoğu yerde ergen üsluba kayması kitabı yavanlaştırmış. 20 yaşındaki karakterin bu denli şehvet ve arzu yumağı olup için için kavrulması bana ‘fazla’ geldi. Bir de yayınevi her ne kadar ‘yetişkin okurlar için’ ibaresi kullansa da yazarın hitap ettiği kitle ‘genç yetişkin’ okurlar. Fakat +18 unsurlarla bunun yaftalanması, tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan gibi bir helezoni doğuruyor.
Özetle; kıyaslamak doğru olmaz elbette ama yakın zamanda okuduğumuz için değerlendirmek gerekirse; Dördüncü Kanat, The Bloodsworn Saga serisinin ilki olan Tanrıların Gölgesi kitabının hoş ve tumturaklı etkisini bırakmasa da her şeye rağmen okumaktan pişmanlık duymadığımız bir kitap oldu. 
satir.arasindaki.kiz
·
80 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.