Hayat öyle basitti ki! Herkesi kanadı altına alıp barındıracak tek bir doğrunun hiçbir zaman varolmadığına inanıyordu şimdi. Herkesin kendi doğrusu vardı, kendi başına izleyeceği bir karığı vardı. Bir parça ekmek için, bir sürümlük toprak için, hayat hakkı için insanlar hep dövüşmüşlerdi, güneş tepelerinde parıldadıkça, kan damarlarını ılındırdıkça da daha dövüşeceklerdi. Onu hayatından etmek isteyenler, hayat hakkını elinden almak isteyenlerle savaşmalıydı, kıyasıya savaşmalıydı. ...