Gençliğinde Fecr-i Ati topluluğuna katılmış ve "sanat için sanat" ilkesini benimsemiş olan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı'nın etkisiyle bu anlayışını değiştirmiş, sanatın toplum için olması gerektiğine inanmış ve doğal olarak, birçok başka yazar gibi o da romanlarında, Türk ulusunun içine düştüğü durumla ilgili sorunlara eğilmiştir. Çağdaşı Peyami Safa, göreceğimiz gibi, bu sorunları madde-ruh karşıtlığına indirgeyecektir. Karaosmanoğlu ise Türk toplumunun sorunlarına tarihsel açıdan bakmaya çalışır.