"Bence burada yıkanılıp yıkanılmaması değilde 'aynı su' lakırdısı mühim olan. Şu Su, bu su diye bir şey yok ki. Su bir bütün aslında. Benim içtiğim suyla senin içtiğin su farklı sular değil. Bin yıl önce İstanbul'un derelerinden akan suyla şimdi senin damacanalarla taşıdığın su da aynı su. Su geçmiş, şu an ve gelecek... O su başka bir suydu, bu su başka bir su diyemeyiz. Atmosfer gibi. Nehirler buharlaşıp havaya karışıyor, oradan yağmur olup yere düşüyor, toprağa kavuşuyor, sonra yine buharlaşıp uçuyor ve yeniden su olup geri geliyor. Sonsuz devridaimde bizi birbirimize bağlıyor."