Daha önce
değinilen nedenlerle, kadınlar muhtemelen erotik nesneyi anneden
babaya yöneltip dişil cinselliği olumlayarak son sınır olan ödipal an-
neyle özdeşleşme sınınnı daha erken geçer. Erkekler ise, âşık olunan
bir kadınla cinsel ilişki kurma ve bu bağlamda baba ve “cömert” olma
işlevlerini gerçekleştirme kapasitesine sahip ödipal babayla özdeşleş-
me sımnm geçmek zorundadır. Klinik deneyler, kadınlann genellikle
sevmedikleri bir erkeği terk etmekte kendilerini özgür hissederken,
erkeklerin bir kadınla ilişkisini bitirmeye karar verirken nasıl suçlu-
luk hissettiklerini gösteriyor. Bu farklılık muhtemelen anneye karşı
saldırganlık konusunda erkeklerin duyduğu derin suçluluk duygu-
sunu yansıtır; kadınlarla ilişkilerinde erkeklerin çok sık kapıldıktan
bir duygudur bu (Edith Jacobson, kişisel konuşma). Ama kadınlar-
da, vajinal genitallik karşısında pregenital ve genital aşamada annenin
fantezi yasaklan yüzünden duyulan bilinçdışı suçluluk, bir erkekle
cinsel ilişkide eksiksiz bir erotik, genital onaylanma gerektirir. İlk-
sel, preödipal anne imgeleriyle daha sonraki ödipal annenin yasak-
çı özelliklerinin içe atılmasıyla ilişkili sadistik süperego öncüllerinin
yoğunlaşması belki de kadınlardaki genital engellenmelerin çok sık
ortaya çıkmasına katkı yapan bir unsurdur. Bu belki de genelde “dişi
mazoşizmi” adı verilen şeyin de önemli bir öğesidir.