Suçluluk duygusu, iç karartıcı icatlarımızın en çapraşık, en komik ve en acı verici olanıdır. Kökeni kabilenin potansiyel olarak tehlikeli bireyleri dengesizleştirmek için uyguladığı grup baskısında mı yatar? Psişenin dokusuna yerleştirilerek, atıcı kanalı olmayan bezler tarafından mı sulanıp beslenir? Suçluluk duygum. Kendi attığı çığlık mıdır, yoksa mesele acının nihai insan hazzı olması su bir insanın kendisini algılamayan dünyada ilgi çekmek için binileme mıdır? Kökeni ne olursa olsun, bu duyguyu yaşarken çiftleşen kediler gibi çığlık atarız, ayın altındaki kurtlar gibi uluruz, küçümsemenin nefis dikenleriyle kendimizi kırbaçlarız ve genellikle ondan gayet keyif alırız.