Gönderi

Sarıkamış ovası at ölüleriyle dolmuş....
Sarıkamış'tan itibaren Kars'a kadar geniş bir ova uzanıyor. Ovada düzgün bir tren hattı ile geniş bir karayo- lu var. Sarıkamış civarındaki ova göz alabildiğine yeşil ve güzel görünümlü. Ovanın uzak ufuklarında çamlı dağlar, geniş yeşilliklerinde elinde kırbaç, başında papak, atını le- ventler gibi oynatarak koşan Çerkesler ve Azerbaycanlılar görülüyor. Bu güzel yaylaların Osmanlı ellerine geçmesi, onların adeta şevk ve sevincini artırmış. Yüzlerinde bir sevinç, bir mutluluk seziliyor. Yanınızdan geçerken ellerini göğüslerine götürerek, bıyıkları rüzgarlar altında uçuşarak, Çerkes elbiseleri, gümüş saplı kırbaçları, göğüslerindeki savatlı fişeklikleriyle size yürekten bir selam verişleri varki, gözlerinden adeta şu hisler okunuyor gibi: Artık kavuştuk. Bu yerler bizim oldu yine. Gene eski aziz hatıralarımızla yaşayacağız. Rus idaresini asırlardan beri Osmanlılığa düşman olmuş, fakat bugün ortadan kalkmış bir felaket gibi sayacağız . Sarıkamış ovası at ölüleriyle dolu. Aç köpekler leslerini yemek için başına üşüşmüşler , çürüyüp kokmuş etlerini yiyenler, oldukları yere düşüp devrilmişler . Bütün ova ıssız ve tenha. Uzaklarda yeşil ufuklarda istasyonların müzeyyen kubbeleri. Arabacımız iri papaklı, kısa gömlekli, mavi gözlü sakallı bir Malakan. Güzel Türkçe biliyor. Bütün Rus arabacıları gibi, sanatında cidden usta. Köyler arasındaki yolları çok iyi biliyor. Fakat onun için saat mefhumu diye bir şey yok. Zamanını güneşin yüksekliğine bakarak anlıyor. Harb-i Umumi felaketi onu da şaşırtımış. Köyü birkaç kere Ermenilerin ve Kürtlerin saldırısına uğramış. Bu sebepten Türklere karşı son derece sevgi besliyor. - TÜRK YAHŞİ. AMA KÜRTLER, GÜRCÜLER VE ERMENİLER YAMAN DİYOR.
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.