Gönderi

İrtica kelime kökeni ve 31 Mart olayı
31 Mart Olayı, dilimize "irtica", "irticaiyyun" "mürteci" sözcüklerini kazandırmıştır. 1908'in Ekim ayında İstanbul'da meydana gelen ve Hüseyin Cahit Yalçın'ın aralarında "31 Mart'ın ilk provaları" biçiminde betimlediği iki olay, gazetelerde "vaka" "hadise" olarak adlandırılmakla birlikte, bazı yazılarda da ilk kez, "karşı-devrimci tepki" anlamına kullanılan "reaksiyon" ve "aksülamel" sözcüklerinin yanı sıra, "hareket-i irticaiyye" deyimine rastlanmıştı. Ancak "rücu", yani "geri gitme, geri dönme" kökün den türetilmiş olan "irtica" ve "mürteci" sözcükleri ilk kez 31 Mart Olayı'ndan sonra günlük dilimize yerleşip sözlüklere girmiştir. Ne var ki, Türkiye siyasetinde, bazı Batı ülkelerinde görülen ve dinsel muhafazakarlık boyutu çok zayıf olan kralcı ve/veya aristokratik tepkinin bulunmaması nedeniyle, "irtica" ve "gericilik" sözcükleri günlük dilde yalnızca dinsel tepki anlamına kullanılır olmuştur. 31 Mart Olayı, İstanbul'a önemli bir cadde adı ve bir heykel birakmıştır. Hareket Ordusu'nun İstanbul'a girmesinden sonra girişilen en kanlı çarpışmalar'dan biri de Harbiye-Taksim bölgesinde olmuştu. Bugünkü Taksim Gezisi'nin yerinde bulunan kışla önünde ki çatışmada vurulan ve Hareket Ordusu'nun ilk gönüllülerinden olan Binbaşı Muhtar Bey'in adı bugünkü Cumhuriyet Caddesi'ne. "Şehit Muhtar" biçiminde verilmişti. Bu ad şimdilerde Talimhane Mahallesi'nin caddelerinden birinin adıdır. Hareket Ordusu'nun İstanbul'a giriş yollarından en önemlisi, Dolmabahçe'ye inen vadiyi çevreleyen Birinci Ordu kışlalarını ve Harbiye Mektebi'ni hedef alan, Kâğıthane-Çağlayan-Şişli yoluydu. Bu yol üzerinde ve Hürriyet-i Ebediyye Tepesi adı verilen yerde. Meşrutiyet uğrunda ölenlerin anısına dikilen Abide-i Hürriyet, Türkiye'de kamusal alanda görülen ilk heykeldir. Mimar Muzaffer Bey'in yapıtı olan anıt , Meşrutiyet'in üçüncü yıldönümünde, 23 Temmuz 1911'de açılmıştır.
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.