Altıncı Ordu Komutanı Ali İhsan (Sabis) Paşa, öteki ordu komutanları gibi, kurtuluş için bazı tedbirlere başvurmuş bulunuyordu. Kendi dediğine göre fazla silah ve cephaneleri Elazığ, Malatya ve Sivas taraflarına göndermiş; Altı Doğu Vilayetiyle yazışmalar yaparak oralarda güvenliğin sağlanmasına hizmet etmiş, aynı yerlerde "Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerinin kurulmasını ve gerekli silahların Altıncı Ordu tarafından temin edileceğini bildirerek "mahalli milis teşkilatı meydana getirilmesini" valilere tavsiye etmişti. Yine kendi dediğine göre bu paşa Siirt, Diyarbakır, Ergani, Siverek, Urfa ve Birecik yörelerinde İngilizler tarafından aşılanmaya çalışılan Kürtçülük fikirlerine engel oluyor, emir verildiği hâlde bir sürü bahane ileri sürerek terhis işlemini de geciktiriyordu. Bununla beraber terhis işi için Halep'teki İngiliz komutanıyla 30 Ocak 1919'da Arappınarı'nda bir toplantı yapıldı ve bazı kararlar alındı; özellikle İngilizlerin Halep'ten, haftada iki defa gönderecekleri trenlerle terhis olunacak Türk askerlerinin Arappınarı'ndan Adana tarafına taşınması kabul olundu. İşte bu konuşmalar sırasında İngilizler, Altıncı Ordu Komutanı Ali İhsan Paşa'ya, İstanbul'a gidecekse, kendisi için özel bir tren hazırlanabileceğini de söylemişlerdi. Bu hal, Ali İhsan Paşa'nın daha uzun süre bu komutanlıkta kalamayacağını gösteriyordu. Nitekim 7 Şubat'ta İstanbul'a gelen Allenby, "Osmanlı Harbiye ve Hariciye nazırlarını” İngiliz elçiliğine çağırtarak mütareke hükümlerinin uygulanmamasından şikâyet etti; bazı isteklerde bulundu ve bu istekleri kapsayan bir nota, 11 Şubat 1919'da, İngiliz Yüksek Komiseri Calthorpe tarafından Harbiye Nezaretine verildi. On iki maddelik olan bu notanın birinci maddesi ile Ali İhsan Paşa'nın komutanlık görevine son verilmesi, ikinci maddesiyle de Altıncı Ordu'nun top, makineli tüfek ve öteki silahlarının Allenby'a teslimi isteniyordu.
Sayfa 61
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.