Gönderi

·
Puan vermedi
"Üstelik böyle biçimsiz bir yaratığın böyle bahtsız bir yaratığı himayesine alması, bir ölüm mahkumunun Quasimodo tarafından kurtarılması oldukça dokunaklı bir sahneydi." Bir güzelin çirkin kaderi ve bir çirkinin güzel ruhu kitabın başkahramanları... Muhteşem bir roman Notre Dame de Paris... Kahramanları, onların kader çizgisi, şehrin tasviri... Yüzyıllardır okuyan yüzlerce kişide etkisini bırakan roman... Beni de öyle, ilk okuduğumda hikayenin içinde kaybolduğum, Esmeralda'yla ölümü beklediğim Quasimodo'ydum ben. Kendini çirkin bulan ve hayatı çözümleyen ince bir ruha sahip olduğuna inanan ergenlik döneminin başlarında bir kızdım. Okurken yalnızlığımı, dışlanmışlığı hissettiğim, adaletsizliğe uğradığım ve kandırıldığım hissi, kitabı ağlayarak bitirmem, kitaplığımdaki yerine koymam ama en sevdiğın kitap dendiğinde ismini söylememem daha dün gibi aklımda. Bir kez daha okudum. Aslında olanı olduğu gibi anlatmak amaçlamıştı yazar. Güzel, çirkin, iyi kalpli, aşık, hırslı, yargılayan, anlayışsız, kalabalığın içinde olan, adaletsizliğin arkasında duran, kadere boyun eğen ve eğmeyen insanları anlatmıştı. Tıpkı romanın yıkılmaması uğruna yazıldığı katedralin betimlenişi gibi... Bir kez daha okuma fırsatı bulduğumda farkettiğim şey büyüdüğümdü. Ben ya düşündüğüm kadar ince ruhlu hiçbir zaman olmamıştım. Hiçbir zaman düşündüğüm kadar çirkin olmadığım gibi... Herkesin kendi trajedisi vardı bu hayatta. Ve başkalarına önyargısız, başkalarına takılmadan, kendi amacını bulup, kendi yolunu çizmek gerekirdi. Büyüdükçe kendimizi buluyoruz ya da bulmalıyız, kendimizi buldukça okuduğumuz romanlar değişiyordu. Bir kez daha okuduğumda hayata bakışımdaki yeniden değişimi farkedeceğimi bildiğim romanlardan biri. Victor Hugo'nun sözü ile bitirelim... "Kendi ışığına güvenen başkasının parlamasından rahatsız olmaz."
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202233,2bin okunma
·
130 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.