Bağdat'ta dirilirim, Şam'da vurulurum
Endülüs'te bir berberi çiçeğiyim
Kurtuba'da açarım
Ben
Küçük ve mavi gözlü bir balkan çocuğuyum
Topaçlarım dağıldı
Yüreğim dağlandı
Bosna'da bilge kralım
Mostar'da duru akan bir suyum
Şehr-i Filibe'den huşu ile Bursa'ya bakarım.
Ben
Kafkas doruklarında uçan bir kartalım
Binbir dilde söylenir türküm
Bir yanım Çerkez, bir yanım Gürcü ve Laz
Ben
Küçük esmer ve yeşil gözlü bir Zaza çocuğuyum
Dağlarında kartalların halaya durduğu ve Haritanın yırtılan yerinde
Yeryüzüne saçılmış bir nar gibiyim
Ben
Türkistan obasında çekik gözlü, yağız yüzlü bir çocuğum
Bin atlı akıncılar cephesinde bir neferim
Semerkant'ta minareyim,
Horasan'da dervişim
İstanbul'da payitahtım
Ben
Acem mülkünde siyah renkli ve iri gözlü bir çocuğum
Şeyh Sadi-i Şirazi'nin bahçesinde bir gülüm
Ömer Hayyam'da çinilere sinmiş bir mısrayım
En çokta Kerbela'da Hüseyin'im