Gönderi

296 syf.
·
Puan vermedi
Okumak da bir yerde yetenek ister mi? (Belki bu kitap özelinde evet) Anlamak ya da? Bir olayı anlamak, bir kitabı, bir anı, bir duyguyu veyahut bir insanı anlayabilmek yetenek midir? Bu sorunun cevabını bilememekle birlikte şayet öyle olsaydı H.'ın portre ressamlığına ve sonraları yazarlığına olan yaklaşımını benimsemek gerekebilirdi. Belki yorucu olurdu bu, aşırılığa kaçılabilirdi ama gerekli de olabilirdi. Sonuçta "yokluğu değil varoluşu" dert edinen H. gibi ben de her adımımı onun ince mizah yüklü iğnelemeleri ve sorgulamalarıyla atmış, kitabı okurken tıpkı onun kendi resimlerine dair küçümseyici ve kabullenemeyişini uzandığım koltuğa bulaştırmışım. Şu an yazdığım bu yazıyı da kabullenemiyorum aslında. Kitabın ancak %35'ini anladığımı düşünürsek, pek makul bulmuyorum. Bu yüzde tekrar okuduğum vakit yükselir mi düşer mi? Bilemiyorum. Kitabın tablo dolu örnekleriyle pek ilgilenmedim. Başta her tablo adını tuşlayıp görmek istedim, ilgilenmek istedim ama baktım olay örgüsüne pek katkısı yok, hemen rafa kaldırdım o sayfaları. Hem zaten paylaşacak kimse olmadıktan sonra bunca bilgiye ihtiyaç duymanın gerekmediğini düşünürek çokça kez kaçarım bu alanlardan. Kısacası kitabın her yönünü sevemeyebilirsiniz ama baş karakterle oturup bir kadeh viski içmenin isteğini duyabilirsiniz, kim bilir. "Dost olmamız için haklı herhangi bir neden olmadığı gibi dost olmamamız için de haklı herhangi bir sebep yok. Canlılar, her biri kendi hayatını yaşıyor, bunu düşündüğümüz zaman farkına varıyoruz ki, birbirimizi yeterince tanımıyoruz, bu kısmen onların, kısmen bizim birer kapalı kutu oluşumuzdan, kısmen birbirimizden çekinmemizden, kısmen de gururdan ileri geliyor. Ayrıca özel bir parazit durumu da söz konusu."
Ressamın Günlüğü
Ressamın GünlüğüJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2018389 okunma
·
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.