Gönderi

İyi Okumalar dilerim
Selamün aleyküm değerli okurlar Wattpad e yazdığım kitabı sizler de okuyun diye buraya yazdım kitap değil bu hayatınıza bir nebze de olsa dokunmak için böyle bir kitap yazdım okuyup değerli yorumlarınızı bekliyorum değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ediyorum ☺️ BİR ENGELLİNİN EVLİLİK HAYATI Her sağlıklı birey gibi engelli bayanlarımız ve erkeklerimizde sevmek sevilmek ister. Bizler engelli olabiliriz ama sonuçta insanız ve doğal olarak bizlerinde duygularımız ve hislerimiz vardır arkadaşlar. Toplumumuzda çoğu insan, engelli bayan ya da erkek olsun bu evlilik konusu açıldığı zaman kendine göre birisini bulursun derler. Kendine göre birisini bulmak illaki bir kişi engelli diye karşı taraftaki erkek yada bayan da engelli olmak zorunda mı Bayanlar ya da erkekler karşınızdaki insanın karakteri sizler için bir önemi yok mu İllaki her şey görsellik ile mi olacak Yok efendim çok güzel olsun, yok efendim çok yakışıklı olsun, ya da çok zengin olsun. Genelde toplum olarak dış görünüşe önem veriyoruz maalesef. Engelli bir birey engelsiz birini de sevebilir ve evlenebilir. Tabi ki birde şu vardır ki, engelli ve engelsiz birey birlikte olduğu zaman da bu sefer de engelsiz olan bayan ya da erkekte şu duygular harekete geçer; Acaba ailem ne der, eş dost ve arkadaşlarım ne der ve bula bula bu engelli birini mi buldun evlenecek, bu kişi kendine zor bakıyor sana nasıl bakacak diye psikolojik baskıya mahsur kalır ve bu çevresi de bu kişinin düşüncelerini etkileyebilir ve bir anda her şeyi bitirip, kusura bakma ben engelli biriyle yapamam der ve arkasına bile bakmadan çekip gider. Bu kadar kolay ve basit mi bu işler Engelli bireyin yıkılan onuru ve gururu ne olacak. Tek taraflı ben istemiyorum bitti deyince bitecek mi bu işler Gerçekten yürekten seven ve sevgisine sahip çıkan insan, çevresinin kendisini etkilemesine izin vermez ve bu kişi engelli olabilir ama onunla bir ömür boyu yaşayacak olan benim bir yuvayı paylaşacak olan da benim diyerek tavrını ortaya koyabilir. Ama günümüzde çok nadir böyle insanlar, adeta kel aynak kuşları gibi nesilleri tükenmek üzere. Günümüzde bayan ya da erkek olsun, illaki dış görünüşe bakıyorlar. El ele kol kola gezelim ve dolaşalım, oynayalım birlikte dans edelim ve kısacası lay lay lom olarak hayatımızı toz pembe yaşayalım diye düşünüyorlar. Kuru kuru aşk ve sevgi karın doyurmuyor arkadaşlar. Bugün büyük aşkla ve sevgiyle evlenen birçok insanda çok çabuk boşanıyorlar neden Çünkü bir birbirlerinin gerçek yüzlerini görünce karşıdaki insan adeta bam başka birisi olmuştur. Özellikle bayanlarımız büyük aşkla evleniyorlar ve sonunda eşleri tarafından şiddet, aldatma, içki ve kumar, eşine ve çocuklarına karşı sorumsuzluk, doğru dürüst bir işte çalışmıyor, bir sosyal güvenceleri olmuyor, eşini ve çocuklarını doktora götüremiyor ve sürekli onları dışlıyor. Nerede kaldı o büyük aşk, evlenmeden önceki Tekrar söylüyorum önemli olan karakterdir insanda. Karşılıklı olarak saygı ve güven olduktan sonra aşk zaten olur. Tabi ki birde şu konu var ki; Engelli bayan ya da erkek engelsiz biriyle evlendiği zaman baştan tamam seni her şeyinle kabul ediyorum diyor ve bir müddet sonrada sorunlar başlıyor. Engelli olan kişiye sen şunu yapamıyorsun, bunu yapamıyorsun diye sürekli aşağılamaya başlıyor ve küçük görüyor eşini. Halbuki sen baştan onu her şeyinle, engeli ile birlikte kabul etmiştin ne oldu Bir anda bu davranışların değişti Lütfen insanlara karşı ön yargılı olmayalım hiçbir zaman. Kimsenin onuru ve gururu ile oynamayalım. Bir takım sıkıntılar yaşayan insanlar bir birini daha iyi tanırlar ve anlarlar. Kimsenin hayatı da toz pembe değildir hiçbir zaman. Kimse kimsenin de iç dünyasını bilemez. Her şey dışarıdan göründüğü gibi değildir. Özellikle de engelli bireylere karşı saygılı olalım. Sen engellisin sen evlenemezsin, çocuk sahibi olamazsın, seni kim alsın bu halinle diye onur kırıcı davranışlar göstermeyelim. Yaşlar ve dış görünüşler bir yere kadardır. Her şey kalpte ve beyinde biter unutmayın. Bizler engelli olabiliriz ama bu durum bizlerin de sosyal hayatımızı yaşamaya ve paylaşamaya engel değildir. Artık bizlere acımayı bırakın da saygı duymasını öğrenin ve bizlerde bu toplumun birer ferdiyiz siz kabul etseniz de etmeseniz de. Sonuç olarak; İçinde ALLAH korkusu olan, merhametli ve vicdanlı hayırlı insanlar ile karşılaştırsın Rabbimiz bizleri inşallah 3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ 3 Aralık geldi yine her yerde engelli resimleri paylaşılıyor sizce mutlular mı bu durumda olmaktan evet herkesten duyduğumuz kelime halinize şükür edin diyorlar sizden kötü olanlar da var evet elhamdülillah her günümüze ama bilmezler bizimde içimizden neler geçiyor neler kopuyor yürüyemidiğin için göremediğin için duyamadığın için çok acılar çekiyorsun ama kimse bilmiyor neler çektiğini bazen beni görüyor bazı insanlar suratıma bunu utanmadan diyorlar senden iyisi yok altında araban her yere gidiyorsun işte o an insan ölmekten daha beter oluyor akülü tekerlekli sandalyemiz bizim ayağımız sizin sağlam ayağınız var  ama o kelimeleri kullanıyorsunuz ne değişiyor bugün bizi hatırlatıyorsa sonra yine sıkıntılarımız acılarımız devam ediyor Ben doğduğumda başladım acılarlımla yaşamaya neler çektiğimizi bir Allah biliyor bir de biz gülen yüzümüzün arkasında hep bir gözyaşlarımız saklı duyuyor o yüzden bugün 3 Aralık engelliler günümüzün en Acı günü diyebilirim sizlere 3 Aralık dünya engelliler günü kutlu olsun GELİN HER HALİMİZE ŞÜKÜR DİYELİM Bugün sosyal medyada gezerken bu videoyu izlemek nasip oldu bende kendi kendime dedim ki YouTube ye atayım Wattpad da paylaşayım beni daha iyi anlasınlar engelli olmak kolay bişey değil herşey ne kadar zor oluyor hayat bize hiç bir zaman gülmedi ama eminim öbür dünyada gülecektir tekerlekli sandalye de otumakla hayat geçmiyor ama biz geçiriyoruz gibi yapıyoruz bozulabiliyor tamir uzun sürüyor ama başka çaremiz yok ki yapılana kadar bekleyeceğiz evde ayaklarınız yere değiyorsa ne mutlu size hani bazen taşa takılınca Allah kahretsin diyorsunuz ya demeyin öyle ne diyin biliyor musunuz çok şükür taşa takılan ayağım var deyin bazıları var Rabbimin verdiğini beğenmiyor güzeller güzeli olmak istiyor hiç gerek yok aslında böyle şeylere kendinize şükür etmeliyiz ki Rabbim ey kulum senden razıyım desin unutmayın bu dünya kalıcı bir yer değil ne diyor Allah Teâlâ her insan bir gün ölümü tadacaktır ufak tefek şeylerle birbinizin kalbini kırmayın ben kendimden biliyorum birine nasıl davranırsanız oda öyle davranır bir konuya daha değinmek istiyorum kimseler için anne babanızı üzmeyin onlar evladının kötülüğünü kesinlikle istemez ben bir baba olsam evladamın kötülüğünü istemem mesala kendinizi kızlar bir anne erkekler bir baba olarak görün eminim anlayacaksınız Rabbim başta ben olmak üzere tüm hastalarımıza şifa versin zor durumda olanlara yardım tüm yardıma muhtaç olanlara güç kuvvet okul okuyanlara zihin açıklığı versin inşallah Allah'a emanet ediyorum sizlere saygıyla selamlıyorum selametle kalın BİR ENGELLİNİN AŞK HAYATI Bundan 1 sene önce sevdiğim kızın düğünü oldu sadece ben sevdim onu o benim sevdiğimi bile bilmiyordu çünkü diyememistim ama onu çok sevmiştim Allah şahit galiba ben ona aşık olmuştum 15 yaşımda başladım ben de bilmiyordum ona aşık olduğumu kendime diyordum ki saçmalama numan o kız sana bakmaz sen kiiim o kim seni bu halinle kabul etmez ki kendi kendine aşık oluyorsun senin ne haddine ki diyordum ama kalbe söz geçmiyordu çünkü ben onu aklımla değil kalbimden sevdim çünkü ben ona çok aşık olmuştum işte onun sevdiği varmış onun için nelere katlanmış sonunda sevdiğini almış sözlendiği gün duydum o anda bir kötü oldum ki yaşamaktan en çok ölmeyi istedim biliyordum bu yanlış bir şeydi bir insan için ölmek saçma ama dayanamıyordum o kişi bizim köylü babasının adını duyacağım diye korkuyordum artık unutmak istiyordum ama yapamıyordum bunun düğünü oldu aldığı kişi benim en yakın arkadaşımdı düğününe gitmeliydim ama yapamadım kendi kendime bir yemin etmeye karar verdim hiçbir düğüne gitmeyeceğim dedim yemin ettim herkes gitti evde yalnız kaldım o gün kendimi yedim bitirdim ama çok şükür ki Rabbim sabrını verdi artık onu unutmanın vakti gelmişti sözlendiği gün unutmam lazımdı ama yapamadım nasıl olsa nikahlı değil dedim biliyorum bu yanlış bir şeydi neyse o düğün günü bunları sosyal medyada gördüm sevdiğim kıza mutluluklar diledim şimdi bana diyorsunuz ki unuttun mu unuttuysan nasıl unuttun her gün her vakit her an Rabbime yalvardım unutuyum diye o kadar dua ettim ki unutmak için hamd olsun ki rabbim kabul etti zaten benim için aşık olmak saçmaydı bu halimle nasıl olabilir ki şimdi bana diyeceksiniz ki aşk asla engel tanımaz evet tanımaz ama olmuyor şöyle bir köyde tur atıyorum bir kız da bana aşık olsun da her gün kapısının önünden geçeyim utanarak bakışalım ama yok işte olmuyor herkesin oluyor Bir benim olmuyor dışarı çıkasım dahi gelmiyor o kadar karaktersiz birilerine aşık oluyorlar buda bana ağır geliyor hiçbir şeyde sorun bulamıyorum çünkü tek sorun bende o da engelli olmam bu kaderi ben seçmedim ki Rabbim hediye etti kaderime razıyım ben Elhamdülillah daha bu yaşıma kadar hiç bir kızın karşısına geçip konuşmadım hiç bir kızın elini dahi tutmadım en zoruma giden de şuydu bir kaç arkadaşım evlendi sosyal medya ya attı o kadar kişi yorum yaptı hayırlı olsun Allah mesut etsin diye bekar olanlara teşekkür ederim darısı senin başına yada oğluna gibi bende düşünüp bende yazmak istedim hayırlı uğurlu olsun Allah mutlu mesut etsin diye yazdım cevabı teşekkür ederim Allah razı sadece bu ardından bir kaç arkadaşım daha yaptı yine yazdım yine aynı cevabı aldım artık ondan da soğudum kimseye yazmıyorum çünkü yine yıpranan ben oluyorum çok mu şey istedim şu yalan dünyada benim hayatım da böyle işte şimdi size soruyorum sevmek suç mu TEKERLEKLİ SANDALYE Belediye başkanı‚ geniş rahat makam koltuğunda huzursuzca kımıldandı sesine daha bir otorite katarak kapıdaki ihtiyara seslendi; -Ne istiyorsan‚ söyle amca! -Şey‚ efendim. Benim bacaklarından Engelli bir torunum var. -Anlaşıldı anlaşıldı. Belediye aracılığıyla dağıtılacak tekerlekli sandalyeleri duydun‚ ondan istiyorsun. Kusura bakma‚ sayısı az. Başvurular alınacak‚ sonra kura çekilecek. Şansına artık. -Yok efendim‚ onun için gelmedim. Torunumun tekerlekli sandalyesi var. -Eee... derdin nedir öyleyse ? -Tekerlekli sandalyesi var da‚ rahatça dolaştıramıyoruz. Başka şehirlerde belediyeler yardımcı oluyormuş. Onlara uygun otobüsleri veya dolmuşları oluyormuş. Ama bize şimdilik kaldırımları düzenleseniz yeter. Kaldırımların başlangıcıyla sonuna bu arabalarla kolayca geçilecek yerler yapsanız diye talepte bulunacaktım. -Oooo amca‚ her gelenin bir talebi var. Belediye boş mu duruyor sanıyorsun. Çoğu yerin kaldırımı bile yok‚ önce onlarla uğraşmalıyız. Hele bir eskisi şekliyle tüm kaldırımları bitirelim‚ birkaç sene sonra da ek bütçe olursa‚ kaldırım girişlerine baktırırız. Öyle he demeyle olmaz her iş. -Ama birkaç sene demek‚ torunumun ve onun gibi yaşamak zorunda olanların‚ en güzel çağlarını evde hapis geçirmesi demek. -Bak amca‚ ben koskoca belediye başkanıyım. Herkese bu kadar vakit ayırırsak işimiz var. O sırada başkanın yardımcısı telaşlı bir halde içeri girdi; -Efendim trafikten aradılar ! -Noldu büyük bir kaza mı olmuş? Çok ölen mi olmuş‚ nedir bu telaşın? -Bir çocuğa araba çarpmış.Başkan sakinleşerek‚ koltuğuna doğru adım attı. -Ne yapayım yahu‚ her kazaya belediye başkanı mı koşacak. Amca sen de çık artık. Görüyorsun işlerimiz var. İhtiyar adam‚ boynu bükük dışarı yürüdü. Başkanın yardımcısı devam etti; -Efendim‚ ...çocuk‚ ...çocuk sizin torununuzmuş.Belediye başkanı‚ sendeleyerek koltuğuna oturdu. Gözünün önünde önce torununun gülen yüzü canlandı‚ sonra da tekerlekli bir sandalyede ağlayışı. Titrer gibi bir sesle ; -Az önce çıkan ihtiyarı çağırın çabuk.İhtiyar adam kapının önündeki koltukta başı önde oturuyordu. Çağrılınca içeri biraz heyecan‚ biraz çekingenlikle girdi; -Buyrun. -Amca‚ söz veriyorum kaldırımları yaptıracağım ama nolur beddua ettiysen geri al. -Kırıldım ama beddua etmedim. -Nolur o zaman‚ torunum için dua et.O esnada telefon çaldı‚ başkanın uzanmayacağını anlayan yardımcısı telefonu açtı‚ sonra başkana uzattı; -Kızınız arıyor efendim. Kötü haber bekleyen başkan‚ dudaklarını ısırarak konuştu; -Aaa..aloo -Baba‚ az önce kızıma araba çarptı ama... -Eee..evet‚ durumu nasıl? ..ba..bacak..ları -Merak etme‚ sadece burnu kanamış. Biz hastanedeyiz‚ duyar da merak edersin diye aradım. Başkan ağlayışı duyulmasın diye hızla kapattı telefonu.Yardımcısı diğer telefonu uzattı; -Efendim diğer telefonda emniyetten arıyorlar. Kazayı yapan şöförü gözaltına almışlar. Şikayet tutanağı için bekliyorlarmış‚ aileden birinin gelmesi gerekiyormuş. Başkan‚ hâlâ kapıda bekleyen ihtiyara dalgın dalgın baktıktan sonra; -Bıraksınlar‚ gitsin. Makamın hırsına kapılıp‚ burnumuz büyüyünce‚ mevlamın bizi ikaz için gönderdiği bir vesile o. Biz alacağımız dersi aldık‚ onun bir suçu yok‚ suç bizim. Şikayetçi değiliz‚ bıraksınlar... *****İnsanlar çoğu zaman hayatın hırslarına kapılıp kendilerinin de bir insan olduğunu; her an başlarına kötü bir şey gelebileceğini; bir kazaya kurban gidebileceğini; hayatta kar etmek kadar zarar etmenin ve hatta iflas etmenin de var olduğunu; en önemlisi de makamların hizmet etsinler diye kendilerine emanet edildiğini unutuyor iyiyi, doğruyu görmeleri için de hikayede olduğu gibi bir kötülük gerekiyor iyi insan olmak için illa bir kazaya, bir musibete ihtiyacımız yok kiBir de "Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste" diye de bir söz var ki Allah muhafaza!RAB bim kazalardan belalardan korusun.Sağlıklı ve huzurlu yaşam nasip etsin inşallah. Sevgiyle kalın Teşekkür ederim. (2022)3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN ÜMİTLİ YARINLAR Yürüyemiyorum ama ümitliyim En azindan babamla, annemle Duygularimi paylasiyorum Benim halimden daha kötüleri de var Yürüyemiyorum ama elbet yürüyecegim diye Her bir ümit beni hayata bağlıyor Her cocuk evinin ekmegini alır Oysa bizim evin ekmegini baskalan alir Ben kendi evimin ekmegini Kendim almak istemez miydim? Yürüme duygusu yüregimde Bir an bile çıkmıyor Piknige gidiyoruz herkes top oynuyor Bense bir dalin dibinde bakiyorum Ben de top oynamak istiyorum Yürümek hevesi kalbimin her kösesinde saklı Yürümek istiyorum artık O duyguyu ben de tatmak istiyorum Kosmak, oynamak istiyorum! Sadece şükür edin bakkala ekmek almaya gittiğinizi yürüdüğünüzü koştuğunuzu sevgilinizin elini tutup deniz kenarında dolaştığınızı bunların hayalini kurup yapamayanlar var her halinize şükür edin ...😞 ENGELLİ İNSANLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM Her birey engelli adayıdır ve böyle olmak bizlerin tercihi değildi hiçbir zaman. Kader sonuçta elden bir şey gelmiyor. Engelli olmak doğuştan gelen bir olay da değildir. İnsanlar sonradan da engelli olabilir. Bir dakika sonra neler olacağını kimse bilemez ve kimsenin de bir garantisi yoktur bu hayatta yaşadığı sürece. Örneğin yolda yürürken yada merdivenden inip çıkarken ayağı kayar düşer engelli olabilir, araba kullanırken olsun her hangi bir vasıta kullanırken olsun kaza yapıp engelli olabilir, yoldan karşıdan karşıya geçerken de vasıta çarpıp engelli olabilirsin. Bunlar hepimizin bildiği örneklerdendir. Kısacası engelli insanları engelinden dolayı küçük görmeyelim, onlara acıma gözüyle bakmayalım. Yeter ki engelli insanlarımıza da fırsat verilsin. Yolda bir engelli gördüğümüz zaman aman yaşı çokta gençmiş, çokta güzelmiş yavrum nasıl oluverdin böyle sen gibi sözler kullanarak engelli insanlarımızı rencide etmeyelim. Dönüp arkamıza tekrar tekrar bakmayalım engellinin dikkatini çekmeyelim lütfen. Engel sadece fiziksel anlamda değildir. Örneğin; zihinsel, ruhsal, görme, yanlış tedavi, ameliyatlar sonucunda ve gözle görünmeyen iç hastalıkları olan engelli insanlarımız da vardır. Engelli bir birey engellini karşısındaki diğer insanlara ispatlamak zorunda asla değildir. Kimsenin de engelli insanları yargılamaya hakkı da yoktur. Engelli insanlar her şeye rağmen içinde bulunduğu durumdan da mutlu olmasını bilen insanlarımızdır. Bir nevi poliyanlacılık oynamaktadırlar. Kendisiyle barışık ve mutlu olmak için elinden geleni yaparlar. Engelli insanlarımız da çalışabilir, sevebilir, mutlu bir yuva kurabilir ve çocuk sahibi olabilir. Bunlar için engel bir durum yoktur. Toplumda engelli insanlarımız dışlamayalım ve onları topluma kazandırmak için elimizden gelen çabayı gösterelim. Yeter ki fırsat verin acıma gözüyle değil sevgi dolu ve hayat dolu gözlerle bakın bizlere. Korkmayın engelli insanlarla yakınlaşmak samimi olmakla, onlarla sohbet etmekle engel sizlere de geçmez, bizleri görünce kaçmayın. Hayat her şeye rağmen devam ediyor ve yaşadığımız sürece bizlerde bu toplumun birer ferdiyiz kimsenin bunu inkâr etme gibi bir lüksü de yoktur. Bende bir engelli olarak duygularımı ve düşüncelerimi sizlerle paylaştım değerli dostlarım. Yüzlerinizden gülümseme ve tebessüm hiçbir zaman eksik olmasın. Sağlıklı günler diliyorum ve sizleri de saygı ve sevgi ile selamlıyorum. İYİKİ VARSINIZ CAN DOSTLARIM.
·1 alıntı·
2 artı 1'leme
·
602 görüntüleme
Meltem okurunun profil resmi
Söz konusu engel ve aşk ise; aşk engel tanımaz.. Söz konusu dış görünüş ise seven seveni gözüyle değil gönlü ile görür.. Mecnuna sormuşlar; sen bu çirkin Leyla'ya mı aşık oldun? Mecnun; siz bide onu benim gözümle görün demiş.. Kısacası insanın gönlü sakat olmasın yeter! Allah herkesin gönlüne göre versin inşallah...
Can Yılmaz okurunun profil resmi
Eline sağlık kardeşim, hissedebilecekler için çok güzel bir çalışma. Duygularını bu kadar güzel ifade edebiliyorken daha iyilerini başarabilirsin. Allah var, Allah yâr. Selametle 🤲
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.