ATATÜRK, TÜRK TARİHİNİN EN ÖNEMLİ DEĞERİDİR
Atatürk, batılı sömürgeci ve yayılmacı niyetlerin ve yerli işbirlikçi feodal kalıntıların yurdumuzu talan etmesi için Türk insanlık devrimini başlatmadı.
Devrimi olgunlaştıracak ve ona sahip çıkacak nesiller yetiştirmekten vazgeçen ve feodal toprak ağası zihniyetin iktidar olduğu günden bugüne ülkemiz devrinden yana tüm çabaları emperyalizm yararına cezalandırmış bugün gelinen noktada Anadolu son yirmi yılda ki talan ile yaşanmaz bir yer haline gelmiştir.
Bu uzun soluklu zulüm süreci tefeci zihniyetin suç üstü yakalanmasının fırsatını Mustafa Kemal Atatürk'ün bir askerine vermiştir.
2015 tarihinden bugüne tüm gelişmeler bu paralelde bir emperyalist bir telaşın sonucudur.
İnsanlık bu barbar şiddete karşı insanlık ahlak ve azmi ile Atatürk'ün yarım kalan devrimini tamamlamanın önünü açacak büyüklüğe sahip bir tarihsel iradenin gelişinin önünü açmıştır.
Hiçbir zulüm sonsuza kadar sürmemiştir.
Devrim ve kamulaştırma iradesini savaş ve benzeri tehditler ile durdurmak mümkün değildir.
Ekonomi artık bu yöntem ile sürdürülebilir olmaktan çıkmış kontrolün kaybolma tehlikesini büyütmektedir.
Devleti yönetenler bu sorumluluktan kaçamazlar.
Tefeci zulüm son günlerini yaşıyor.
Bu süreç özelleştirme yapanları kamulaştırma yapmaya kendiliğinden zorlayacak ve başka seçenek bırakmayacak bir süreçtir.
Türk tarihinin akışı kendini geliştiren ve büyüten fikri kendi içinde taşır ve günü geldiğinde ortaya çıkartır.
Türk ulusunu ortadoğu ve Osmanlı devleti mantığı ile yönetmek mümkün değildir.
Osmanlı devleti Yavuz Sultan Selim ve Kanuni sonrası Türk devleti geleneğini terk etmiş bir anlayıştır. Bu sebeple tarihten silinmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimleri Oğuz Kağan'ın töre adaletini yaşatmak adına başlamış Atatürk'ün yaşama erken vedası ikinci bir devrimci olmadığı için devam etmek yerine emperyalizm yararına bir talana siyaset, sermaye ve ordunun zaman zaman kullanılan askerleri ve 12 Eylül askeri darbesinin ardından sivil darbe süreci siyasi partiler yasası ile devam etmiş.
2018 tarihinde Türk devlet kültürü terk edilerek seçim ile işbaşına gelen padişahlık benzeri bir anlayış ile sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır.
Yaşam pahalılığı tehdidi ve savaşa dönüşme süreci riski oldukça yüksektir.
Oysa yurtta barış dünyada barış ilkesini terk ederek konuşumuz Suriye sınırında mayınların kaldırılması farklı bir emperyalist projeye hizmet ettiğinin ve ülkemize gelen yabancı misafirlerin gönderilme niyeti olmadan ülkede tutma gayreti demografik yapı değişikliği ile yönetim gücünün Türk ulusuna geçmesini önlemeye yönelik bir çaba olduğunu çok net ortaya koymuştur.
Fikir üretmek yerine dayatma ve hukuksuz yöntemleri tercih ederek bugünlere gelen Anayasaya aykırı olduğunu bilgileri halde dini siyasete alet ederek tefeci faizci düzenin aşırı ve ulusal güvenliği tehdit edecek boyutta büyümesinin ve tekel olmasının önünü açmıştır.
Bu tehdit her siyasi anlayışı kendine hizmet etmezse harcar.
Yirmi yıla yakın içlerinde bu gerçeği gördüğüm için rahatlık ile yazıyorum.
Türk devrimi düşünce derinliğinin bir sonucu olarak bu tarihsel görevi yapıyorum.
Mustafa Kemal Atatürk fikri emperyalizmin kabusudur.
O kabus bir kez daha galip gelmiştir.
Zaman bu süreci tüm engellere rağmen olgunlaştırarak gerçekleşmesinin sürecine evrilecektir.
Savunmaya geçen kapitalizm olup kaybetmiş olmanın en belirgin işareti budur.
Telaş büyüktür.
Türk devrim anlayışı büyüklüğü karşısında.
Önder Karaçay
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.