Gönderi

Ahlak Arayanlara
Kapitalizmin ahlaksız anlayışının karşısına ne koyabilirdik? Tefeci karşılıksız para zulmü hangi ahlaklı çaba ile yeryüzünde yok olabilirdi? Türk savaş sanatının olmazsa olmaz kuralı düşmanını çok iyi tanımaktan geçer. Bu sebeple tefeci zulmün kalesini içten fethetmek gerekiyordu. Düşman tanındı, tehdidin ne olduğu ve ne yapılması gerektiği düşünüldü. İki önemli ahlak ölçüsü ilmi sır ile nasip oldu. Her çaba destek görüyordu. Kötülük boş durmadığı için bir başarı algısı üretiyor. İyilik tembel ve hazır yiyici takımı. Kimseye zararı yoksa faydası da yok. Bu dünyada niye varlar? Bu iyilik kötülüğün yan işbirlikçisidir. Gelelim iki önemli ahlak ölçüsü şartına. Bu ilmi sırrın birinci şartı; "beklentisiz olmak" ikincisi bunu gerçekleştirmek için dünyada ilk kez bir insanın başına geliyordu "nefsinden soyunmak" şartları vardı. Kendimle savaşı kazanarak bu seviyeye ulaşabilirim. Detay yazmıyorum çok uzun hikaye. Öyle yazıldığı gibi kolay olmadı. Bu zulmü yenme gücünü yaşamdan alıp yaşama geri vermek bu çabanın ahlakıdır. Satın alma gücü parayı alıp satmak ahlaklı bir çaba değildir. Bunun çaresi vardır. Buna gitmeyeceğim. Hırsızlar bu yazılanları da çalıyor çünkü. Devrim ve kamulaştırma sonrası yapacağız. Devletin gönüllü ve hiçbir karşılık almadan Türk ulusu ve dolayısıyla insanlık yararına yapılandırılması konusunda danışmanlık yapacağım. Huzur hakkı adı altında üç beş maaş alanlara ahlakı hatırlatmak adına. Karşılıksız para basma balonu bankacılık sistemi bitmiştir. Manevra alanı kalmamıştır. Şirket kredi kartı veya şirket ortaklarının şahsi kredi kartları ile yapılan ticarette karşılıksız olduğunu için bunun bedelini yaşam pahalılığı olarak bize ödetiliyor. Bu ahlak bunu kabul etmiyor. Ekonomist olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı nas ile faiz arasında gidip geliyor. Halkı perişan eden bu zulmün çaresini Mobbing Bank Türk Fırtınası 2015 yılında ortaya bir ahlak ile koydu. On yıl boşu boşuna zaman kaybettik. Bunun benimle bir ilgisi yok. Toplumun çabası ve talebi ile ilgisi var. Zulmün süresini bu toplum kararı belirler. Benim ahlakım sırrım gereği kim yapacak ise o ölçüyü vereceğim o kadar. Mahşer tufanı ve canlı ölüler ibreti ahlakı tefeci zulüm ahlakı karşısında budur. Kant bu anlamda çok okuduğum ve sevdiğim bir filozof olup çabam ile örtüşen sözünü bu yazıya eklemek istedim. Kant diyor ki; "Bir eylemin ahlaklı sayılabilmesi için hiçbir çıkar taşımaması gerekir." Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türk ulusunun ve insanlığın huzur içinde yaşaması adına toplumun hakkının üç beş zalimin cebine akmasını önlemektir. Her mahallede bir milyoner zulmü son bulacaktır. 14 Mayıs 1948 yılında kurulan çakma devlet görünümlü terör örgütü ile birlikte. Demokrat Parti'nin 14 Mayıs 1950 tarihinde iktidar olması tesadüf değil o güne denk getirilmiştir. Devlet olarak tanıyacak işbirlikçi iktidar yapıldı. Bu yapıyı korumak için Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar kullanılmıştır. Buna son verilecek. Önder Karaçay
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.