Gönderi

73 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
BENİ SORARSAN, ÖLÜME GÖZ KIRPAN KİTAP
#BENİSORARSAN #GÜLTENAKIN #YKY 2. baskı: İstanbul, Haziran 2014 74 Sayfa Bu sıralar şiir kitabı okumayı ,öyle böyle değil, bir hayli abarttım. Nasıl denir? Ne kadar iyi şair, ne kadar iyi şiir varsa hepsini okumak, hepsini tekrar tekrar okumak, şu kısacık ömüre birkaç dize fazladan sığdırabilmek isteği olsa gerek. Bunun yanı sıra, şiirle uğraştığımı iddia etmeme karşın okunması gereken birçok şair hakkında pek bir şey bilmememin de etkisi olduğu yatsınamaz bir gerçek. Nedir, bir düşünce yerleşti kafama, onun uğruna okuyup duruyorum: "O kadar çok şair, o kadar çok tarz tanıyayım ki, hepsinden etkilenmeme karşın, ortaya çıkaracağım metin kendime özgü olsun." Değil mi ya? Her hâlükârda ,en azından bir süreliğine, bir şairin veya şiir tarzının etkisinde kalmak kaçınılmaz bir gerçek. O zaman bir tarzın değil, birçok tarzın etkisinde kalalım ki, saf suda domates haşlamak gafletinden kurtulup ortaya güzel bir yemek çıkarabilelim. Gülten Akın severek okuduğum bir şairdir. Gençlik dönemi şiirleri bana daha çok hitap etse de şiirinde oturmuş bir düzen vardır, demem o ki savsaklamayan bir şiirdir onun şiiri. Danesiz harman savurmaz, içi boş söz öbeklerine özü kurban etmez. Beni Sorarsan, Şairin son şiir kitabı. Bundan dolayı şiirlerinde Yorulmuşluk, ölüm, çaresizlik gibi duygular yoğun bir biçimde göze çarpıyor. Uzun süre diyalizde kalması, sevdiği insanları kaybetmesi, bu karamsarlığı tetikliyor. Şiirlerin gitgide kısalmasından, kesik soluklar gibi birkaç dizeye inivermesinden, sendeleyişinden seziliyor şairin yorulmuşluğu, gitgide ölüme yaklaşması. Şu dizelere bir bakalım: Beni sorarsan, Kış işte Kalbin elem günleri geldi Dünya evlere çekildi, içlere Sarı yaseminle gül arasında Dağların mor baharıyla Sis arasında Denizle göl arasında Yanımda kediler, kuşlar Fikrimden dolaşıyorum. Bir de şunlara: İç saatınızı kurdunuz Öyle bir yolculuk gibi sıradan Sonsuza da olsa birer birer tetanbul sizi bağrına çekti Orda dirisiniz mütemadiyen... İlk şiir yaşlılığı, yaşlılıktan doğan yalnızlık hissini işlerken, ikinci şiir kaybedilen arkadaşların arkasından söylenmiş bir mersiye gibidir. Kitaptaki şiirlerde ,doğrudan veya dolaylı yoldan, sıkça işlenen bir konu daha vardır: Hastalık. "Diyaliz" şiiri başlı başına hastalık ve hastanede geçirilen zamanı işlerken, (Gözlüyorsun / biri kolunla makine arasında/ Kordonlar, tüpler sıvılar / ve enjektör / sızlanmaman gerek / Bedenine usulca giriliyor / Bir iki hoş sözcük atmalı ortaya / atıyorsun / Kulaklar incelikliyse cevap / Değilse duymuyor bile / Hiç böyle öksüz kalmamıştın. (S. 21), İKTİDAR II isimli şiirde ise hem doktorun hem hastanın ruh dünyalarına ışık tutulur gibidir. Not: Bu şiirdeki vurgu belli belirsiz. Yani diyaliz şiirindeki kadar net değil. Sözün özü: Okunabilir, Şiir okuduğunuzu hissettirecek bir kitaptı: Beni Sorarsan. Fakat dediğim gibi, ben şairin gençlik dönemi şiir kitaplarını daha çok seviyorum. Kestim Kara Saçlarımı, Rüzgar Saati gibi...
Beni Sorarsan
Beni SorarsanGülten Akın · Yapı Kredi Yayınları · 2016725 okunma
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.