“Ak Han, hani sen bize anlatacaktın Kara Orman
masalını.”
“Yoksa sen unuttun mu bunu? Madem öyle, şimdi çek
cezanı.”
Deyip küçük dostum, salıncağı hızla sallamaya
başlamışsın.
Ben korktukça da sen daha hızlı sallamışsın.
O kadar hızlı sallamışsın ki küçük dostum, ben kendimi
gökte bulmuşum.
İşte o an korkudan ben küçük dilimi yutmuşum.
Bu halimi gören Ay Dede de koşarak hemen yanıma
gelmiş.
“Artık korkma, çocuk!” deyip, beni kucağına alıp
sevmiş.
Ay Dede beni severken ben de neşeyle sağıma soluma
bakmışım.
Bakınca da sağımda solumda minik yıldızların
olduğunun farkına varmışım.
Aniden içlerinden en miniği, Ay Dede’nin omzuna
dokunmuş.
Eliyle beni gösterip “Onu kucağıma alabilir miyim?”
diye ona sormuş.
Ay Dede kafasını sallayarak ona “Olur,” demiş.
Sonra da beni minik yıldızın kucağına vermiş.
Gelgelelim o minik yıldızın elleri çok küçükmüş.
Bunun için de o tutamayıp beni elinden düşürmüş.
sayfa 18 son paragraf ile sayfa 19