Gönderi

86 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Herkese selam 10/10 Hepimizin öyküleri var bu hayatta. Bazıları yaşadıkça yazılmaya bazıları ise yazdıkça yaşanmaya değer bulunan… #alıntı Karşınızda kalemiyle yeni tanıştığım ama kitabın daha önsözünde kendisine yardımcı olan öğretmeninin yazdığı giriş cümlesinde, dibine düştüğüm canım yazarım @saydamt (Tuğba Saydam) ‘ın kitabı Hiçlik ya da Her Şey… Çevresindeki her şeyi suçlama huyu babasından, kendisini sevmeme huyu ise annesinden genetik bir miras olarak aktarılmıştı. #alıntı Hiçlik ve Her şey… Birbirinde bu kadar tezat ve birbirine bu kadar yakın iki kelime. Hayatımızın her alanını kaplayan bu iki terim bir kitapta nasıl mı işlenirdi? İşte tam olarak böyle. Aslında olmasını istediğimiz hayatlardan uzakta, ama bir o kadar içinde yaşarken Her şey ve hiç; her an peşimizde. Yüzüne haykırmak istediğimiz insanlara, gülümsememizi göstermek zorunda kaldığımız, istemediğimizi söylemekte zorlandığımız, hayırı cevap olarak veremediğimiz bir hayata hepimiz bazen sıkışırız. Kitapta tam olarak böyle bir karakter öyle güzel kurgulanarak bizlere tercüman oluyor ki anlatamam. Yapmak istemediklerini yapmak zorunda hissedip, özgüvenini kaybetmiş olmanın verdiği yükle yürümek kada zoru yoktur bu hayatta. İftiralara maruz kalmak ve hayatta sırf nefes almak için var olmak. Ne kadar üzücü. Hele ki böyle bir hayata sıkışmış bir sürü insan olduğunu düşünürsek… Kitabı okurken gerçekten öyle dersler aldım ki anlatamam. Artık gerçekten kendimi rahatsız hissettiğim hiçbir şeyde olmayacağım kesinlikle. Küçücük bir iftiranın nerden nereye geleceğini okurken sinirlerim alt üst oldu gerçekten. İnsanlar kendi işlerinden ziyade başkasının hayatlarıyla o kadar ilgili ki kitabı okurken bir kere daha anladım bunu. Yazarımız günlük hayatımızda aslında herkesin başından geçebilecek bu konuyu öyle güzel anlatmış ki kitabın son sayfasını kapatırken gerçek bir aydınlanma yaşıyorsunuz. Kitaptaki karakterimiz yukarıda anlattığım tarzda bir hayat yaşarken, birgün eve gelip kedisini bulamayınca dünyası başına yıkılıyor. Kedisini bulmak için elinden geleni yapmaya karar verir.Bunun için elinden geleni yapar. Kedisi Hector’ın bir bölümde ismini kimden aldığını anlattığı küçük bir hikayeyide barındırıyor kitap. O bile bir kaç sayfada kalbinize dokunuyor Hep suçun büyüğünü kendime pay ederdi #alıntı Burdan bile anlayabilirsiniz. Kendisini suçlayan bir kadın. Hemde her konuda. Peki kaçımız böyle değiliz ki. Hep kendimize yüklüyoruz sorumlulukları ve suçları. Okudukça yaptığım yanlışların farkına vardım adeta. Kendime daha bir kızdım bunda bile ama aslında kendimi kucaklamalıyım. Kitabın sonunda hafif bir ters köşe oluyorsunuz ama bence kitap içinde bir kedinin kaybolmasının yanında bir çok şey öğretiyor size. İnsani değerler, yargılar ve yaşadığımız kaos. Anlayacağınız bir kedinin yok olması ne kadar derin konulara sebep olur onu anladım okudukça. Durum kendimize ne kadar haksızlık ettiğimizi, aslında kafamızı kaldırıp hak edene hak ettiği gibi davranmamız gerektiği bilincine kadar uyandırdı bu mükemmel kitap bende. Sizde umarım okurken çok büyük keyif alırsınız🩵
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her ŞeyTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2024153 okunma
··
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.