1930 Merzifon...Hancının kızı Emine, Han'ın avluya bakan balkonuna oturmuş geleni gidene seyretmekte...az sonra hayatını değiştirecek hüzünlü bir sona sebep olacak bir hadiseyle karşılaşacağının farkında değil.
Dedem İsmail, atıyla köyden şehre gelmiş, ve atının üstünde hana giriş yapar. Balkonda oturan Emine bir görüşte aşık olur dedeme. Soruşturur kimdir bu? Löşdüğün köyünden Kürt İsmail derler. Emine bir yolunu bulur ve dedeme açılır. Sonra evlenmek istediğini söyler. Dedem kendisinin fakir bir köylü olduğunu, kendisinin zengin bir şehir kızı olduğunu ve istemeye geldiğinde kendisine verilmeyeceğini söyler. Emine'de kaçır o zaman beni der. Dedem köy hayatının çok zor olduğunu, kendisinin buna dayanamayacağını, kaçırma işinden vazgeçmesini söyler. Her ne kadar söylese de gönül ferman dinlemez. Emine ısrar eder ve dedem onu köye kaçırır.
İlk zamanlar köyün genç kızlarının, yeni gelinlerin gözdesi olur Emine...günler şen şakrak geçmektedir. Ama zaman ilerledikçe köy hayatı ona zor gelir. Bir kızı olur, Adını Mizan koyar, ama biz onu Müzeyyen biliriz.
Emine köy hayatına dayanamamış, yatağa düşmüştür. Öleceğini anlar, dedeme vasiyet eder. Samsun'da akrabalarının olduğunu, kendisi öldükten sonra kızını köyde bırakmayıp oraya götürmesini ister. Kızının köyde büyümesini istemiyor, Samsun'da büyümesinin onun için daha iyi olacağını düşünüyordu. Sonra vefat ediyor Emine genç yaşta.
Mizan yani Müzeyyen vasiyeti üzerine Samsun'a gönderilir.
İsmail bir evlilik daha yapar. Oğlundan sonra doğan kız çocuğuna yani anneme Emine ismini koyar. İki ay sonra ikinci eşini de kaybeder dedem.
Erzurum'dan, Rus işgalinden Merzifon'a kaçmış olan Makbule ile evlenir ve annemi Makbule büyütür.
Annem büyür, evlenme çağına gelince ismini taşıdığı Emine gibi, amcasının oğlu olan evli Osman'a aşık olur. Dut ağacının altında buluşup konuşurlar. Babam mektuplar yazar anneme. Sonunda annemi kaçırır, tıpkı ismini taşıdığı Emine gibi o da kaçar. Emine Merzifon'dan köye kaçarken, annem köyden Merzifon'a kaçar.
Mizan yani Müzeyyen bir memurla evlenir ve Malatya'ya yerleşir. Hemşire bir kızı ve öğretmen oğlu olur. Seksenli yaşlarda vefat eder.
Annem ise babama kaçtığı için pişman olduğuna her seferinde dile getirirdi. Özellikle kaçtıktan sonra babasını görmüş, ona çok üzülmüştü. Babamın çapkınlıkları da cabası idi.
Geçen hafta vefat etti annem...ellerimle toprağa verdim. Sağken sormuştum anne babama niye kaçtın diye? Napayım oğlum, baban çok yakışıklıydı demişti. Dedeme kaçan Emine gibi...