— “Burada ne yapıyorsun?”
İhtiyar, gence dönmüş ve “Bu nasıl soru?” der gibi gence bakmıştı. Fakat yine de basit bir cevap vermişti bu sorusuna:
— “Yaşıyorum.”
— “Yalnız mı?”
— “Hayır, sadece insanlar yok!”
— “Bunun adı yalnızlık değil mi?”
— “Değil! Yalnızlık, bütün iletişim bağlarının kopması, koparılması demektir.”
Durdu. Sıradan sözler değildi bunlar. Yalnızlık, gerçekten iletişim bağlarının kopması demekti. Dünya ile iletişim bağlarını koparan bir insan, kalabalıklar arasında bile yalnız bir insandı.