-Bizi TAYLAN ÖZGÜR'ün yanına gömdürün
ve infazlar sırasında mutlaka bulunun.
Burjuvazinin paçavra gazeteleri, korktular, düştüler,
bayıldılar gibi onurumuzu kırıcı yayın yapmaya çalışır.
Duruma avukatlarımız tanık olmalılar,- dedi.
Görüşme hücrelerine tek tek geliyorlardı.
Hüseyin İnan'a
-Hadi sen öbür hücreye geç de Yusuf'u göreyim- dedim bir ara.
Durup bir şey söylemek istedi.
Sonra dudağı hafifçe aralanmış olarak çıktı hücreden.
Yusuf'un dudaklarında acı bir gülümseme vardı.
Üçünde de korkudan hiç eser yoktu.
Güçler dengesinde henüz uyanışı tamamlanmış halkın karşısında
dış sömürüden pay alan sermayenin ağır bastığının,
bu ağırlığa kurban edileceklerinin bilincindeydiler.-