Gönderi

- Musikimizi sever misiniz? - Severim. - Batı musikisini? - Onu da severim. Birini duyduğum, diğerini anladığım için beğenirim. - Ben musikimizi sevmem. Çünkü duyurduğu mana daima birdir: Ümitsizlik. Doğu'nun bütün makamlarında, fasıllarında bir ikinci mana aramak boşunadır. Perde perde kara bir ümitsizlik. Nağme nağme, akan bir yaş. Fakat ben daima ne ümitsiz olurum, ne de âşık... Aşkın bile ümidi var, kavuşması, ayrılığı var. Çiçeklerin, fırtınaların, kelebeklerin, arslanların, zelzelelerin, şafakların, hiddetlerin, yalvarmaların da musiki olabilir. Bütün bunların fırça ile resmedilmesi, kalem ile vasıflandırılması olduğu gibi musiki ile de söylenişi olmalıdır. Doğu musikisi bunlardan bahsedemiyor. Buna ne bir saadet kokusu koklatıyor; ne de hiddet ateşi gösteriyor. Ben musikimizle ne göğsümü gererim, ne kollarımı sallayabilirim, ne de zihnim açılır; yalnız boynumu bükerim, dimağım örümceklenir. Musikimizin verdiği ümitsizlik o derece katidir ki, bazen bizi ya intihara veya cinayete sevk eder. Köylerde kadın yüzünden çıkan kavgaların sebeplerini görgüsüzlükte, alkolde aradığımız kadar musikimizin tesirinde de aramalıyız.
Sayfa 29 - Yarayı KanatanKitabı okudu
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.