Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

450 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 günde okudu
Kitap, Yalın ayak toprağa hiç basmamış, yağmurda bilerek hiç ıslanmamış, bir böcek kovalamamış ya da alıp yetiştirmemiş ya da iribaşları hiç incelememiş olanlara yönelik yazılmış. Bizlik bir durum yok. Biz onlardan değiliz ya değildik değil mi? İlk çocukluk döneminin evrensel ilklerinden biri olan merak duygusunun giderildiği, olumlu pekiştirilmesi gerektiği yer olan doğal alanlar gün geçtikçe daha yapılandırılmış bir hal alarak çocukların bu duygularını köreltmekte ve doğadan tat alamayan eksik nesillerin yetişmesine neden olmaktadır. Ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile doğru orantılı olarak doğaya dönüş olduğunu vurgulayan kitap, bu ülkelerin eğitim kurumları vizyonunda teknoloji ve dijital dünyanın çok az kullanıldığı, doğada aktif zaman geçirmenin ise eğitim ortamlarını düzenlerken birincil öncelikleri olduğunu vurguluyor. Kitabı okurken çocukluğumuzda doğada yaptığımız birçok aktivitenin tüm çocuklarda ortak olduğunu gördüm. Aynı şeylere merak duyuyor, aynı yöntemlerle merakımızı gidermeye çalışıyoruz. Ancak günümüzde ne yazık ki artık bunları yapan çocuk sayısı gün geçtikçe azalıyor. Elbette çocuklar artık merak etmiyor diyemeyiz. Bu konuda daha çok engelleniyorlar. Ebeveynler, öğretmenler, yığınlaştırılmış müfredatlar daha pek çok şey onların dışarıya açılan kapılarının önüne yığılmış bir halde. Ve elbette en büyük engel öngörülemez şekilde artan teknolojik cihazları anlamsızca kullanmak. Doğadaki her şey canlı, hisleri var. Bir ağaca sarıldığınızda hisseder, bir çiçeği kokladığınızda bunu duyumsar, şimdilerde bunlar olmadığından çocuklara da doğa nimetlerini göstermeye çekiniyor. Çocuklarımıza küskün bir doğa bırakıyoruz, farkında mıyız? Çocukların ormanda sabah yürüyüşü yapması, bir ağaç ya da bitkideki değişimi gözlemlemesi, çeşitli böcekleri görüp onlarla vakit geçirmesi ve çeşitli canlıların doğaya uyum sürecini öğrenmesinin çocuk üzerinde olumlu değişimlerini etkili bir dille anlatmış yazar. Doğada olmanın çocuktaki alternatif düşünme becerilerini tetiklediğini, dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi son yıllarda çokça rastlanan çocukluk çağı bozukluklarında olumlu değişimler gözlemlendiğini de, yapılan deney kontrol çalışmaları ve uzun yıllar yapılan izleme testleri ile göstermek istemiş. "Ee biz bunları biliyoruz." diyeceksiniz. Sorun da zaten bunları bilmekte. Biliyor ama es geçiyoruz. Es geçtiğimiz ne var ne yoksa bugün karşımıza telefon tablet bağımlısı bebekler ve çocuklar olarak geri dönüyor. Bir üç yaş çocuğu çamura su karıştırıp oynaması gerektiği yerde ‘’sıkıldım buradan telefonunu ver diye annesine bağırabiliyor.’’ Belli ki bazı durumların ayarı biz de çoktan kaçmış. Kitap bir roman, öykü vb. gibi kurmaca bir metin olmadığı için çoğu yerde tekrara düşmüş hissini yaşatabilir. Birden fazla makalenin ve yazarın kendi hayatından deneyimlerinin yer alması dili biraz zoraki olmuş anlayışına okurları sürükleyebilir. Ancak ne olursa olsun, kıymetli araştırmalar ve önerilerin yer aldığı bu kitabı mutlaka her birey okumalı ve kütüphanesinde bulundurmalı. Yazar doğayı keşfederek oluşturulan her hikaye için ‘’Kaplumbağa Masalları’’ demiş. Çok anlamlı bir tanımlama. Ağır ağır ama sağlam adımlarla yürür çünkü onlar, dayanıklıdırlar ve bize örnek olacak kadar alternatif düşünceye sahiptirler. Bu yüzden bu tanımlama hoşuma gitti. Sanıyorum bizler de doğadaki çocukluğumuza geri bakış atsak çok fazla kaplumbağa masalımız olduğunu görürüz. Genel hatlar bakımından kitap kültürümüze, doğaya olan saygımıza ve yeşile verdiğimiz kıymete çok uygun. Kutlamış olduğumuz belirli gün ve haftaları ve çocuklara aşılamaya çalıştığımız birçok değeri pekiştirici kıymetli bilgiler içeriyor. Kitabın sonunda oldukça geniş öneriler listesi yer alıyor. Doğada çocuklarla aktif zaman geçirmek isteyen anne-babalara, müfredatına bunu almak isteyen öğretmenlere, vizyonunu doğaya çevirmek isteyen tüm okullarımıza güzel yollar açacağına inanıyorum. Çünkü doğa eğitir, ehlileştirir. Kim bilir belki insani duygularımızın köreldiği şu zamanlarda doğaya yeniden çıplak ayakla basmak gerekiyordur. Belki yeni kaplumbağa masallarını çocuklarla yazmalıyızdır. Ne dersiniz? :) Umarım bir sürü kaplumbağa masalımız, doğayı aktif kullanacak birçok yöntemimiz ve elbette doğanın iyileştirici gücüne inancımız ve onu koruyacak gücümüz olur. Bolca tavsiye edilir. :)
Doğadaki Son Çocuk
Doğadaki Son ÇocukRichard Louv · Tübitak Yayınları · 2010541 okunma
··
820 görüntüleme
CEYLAN okurunun profil resmi
Fuardan bir öğretmen arkadaşım bana hediye almıştı. Malum branş. Şimdi de seminerde okumamızı istemişler :) Ağzınıza sağlık. Güzel kitap.
5 önceki yanıtı göster
Melike okurunun profil resmi
Önerilen kitaplarda yer alıyor ben de gördüm. Sanırım her ilde aynı program uygulanıyor bu yıl. Seminer için yeniden gözden geçirirken üzerinde düzenleme yapmak istedim. Keyifle okuyun :)
1 sonraki yanıtı göster
Derya Samast okurunun profil resmi
Bende fuardan almıştım bu kitabı, okunmayı bekliyor hâlâ :)
Melike okurunun profil resmi
Elvet bir gün okunur :)
Gökhan okurunun profil resmi
Kitap fuarından mı aldınız , ben yeni basımını göremedimde
Melike okurunun profil resmi
kitapyurdu.com'dan sipariş etmiştim. Baskısı bitmiş olabilir. Ben de yeniden basılmasını epey beklemiştim. Diğer kitap alışverişi sitelerini de kontrol edebilirsiniz.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.