Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

383 syf.
1/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yorum spoiler içerir. Ciddi anlamda sinir krizleri geçirerek okuduğum bir kitabın yorumuyla daha merhabalar. Geçen ay ne kadar güzeldi. Yalnızca bir kitabı sevmemiştim derken bu ay bitirdiğim iki kitabın da beni delirtmesi üzücü olsa da bu şanssızlığıma alıştım sanırım. Sizi bu korkunç kitapları okumaktan kurtarmak adına uzun bir yorum yapmayı boynumun borcu bilip oturdum yine yazıyorum. Nereden başlasam? Kitabın genel olarak vasat olduğunu söyleyebiliriz. Dili basit, akıcı sayılabilecek düzeyde, kurgu bir hayli tahmin edilebilir, tarihi aşk etiketiyle basılmış olmasına rağmen içinde belirsiz bir tarih var ve belirsiz detaylar mevcut, entrikası bol bir aşk hikayesi. Peki ben neden eh işte ya da sevmedim yahut güzel değildi demek yerine sinir krizi geçirdim diyorum? İşte bu kısım uzun kısım dostlar. Aman Yarabbi! O nasıl karaktersizlik, o ne sığlık, o ne korkunç bir kadın karakter ve o ne korkunç bir adam? Ya sabır, Allah'ım sen sabır ver, Allah akıl fikir versin diye diye 383 sayfa bitti ama neler çektim bana bir sorun ya. Lütfen. :) Kate, başta güçlü duruşu ile karşımıza çıkıyor. Çok az kişiyle paylaştığı sırrına rağmen kendine yeten ve aklını kullanabilen bir kadın gibi. Güzel bir işi, düzeni vs. olması ciddi anlamda hoşuma gitti derken esas karakter Simon sahneye girdi ve kızımız öyle bir düşüşe geçti ki hala oradan kalkamadı. Düşünmeden yaptıkları, kendiyle çelişen tavrı, adam A derken W anlayarak inat edişi, önyargısı, nahif görünmeye çalışırken (yazar onu nahif göstermeye çalışırken mi demeli?) adeta bir alık haline gelişi, en yapılmayacak şeyleri, en olmadık yerde yapışı derken beni ciddi anlamda delirtti. Onu hiç tanımayan bir adamın kapısını çalıyor, ona bir iş anlaşması teklif ediyor falan... Bunları takmadım bile arkadaşlar. Beni delirten mesela şöyle şeyler: Simon'ın eski nişanlısı sahneye girer, Simon mide bulantısı ile ter döküyordur, kadınla konuşmamak için duyduğu isteği cümle alem duymuştur ama o da ne? Kate, aniden Simon'ın onu küçük düşürmek için kadınla isteyerek görüştüğünü, onu aşağılamak için ikisini karşı karşıya getirdiğini iddia eder. Simon, yok be kadın, ne saçmalıyorsun der ama Kate bunu nasıl anlar? Evet, onu seviyorum ama seninle evlendim, nihahaha! Büşra? Cinnet geçiriyordur. Derken zaman geçer, neredeyse aşklarını itiraf edecek kıvama gelirler. (Burada araya giriyorum ama onca aşağılama, seni asla insan olarak görmem modunda gezen adam ve ben de sana bayılmıyorum be diyen kadın nasıl değişti? Abi, ne oldu da aşık oldunuz gözünüzü seveyim? Adam kadına sadece yalancı ve çıkarcı bir insan olarak yaklaşıyordu daima? Şu geçen iki ay denilen yerde ne oldu? Beni bir aydınlatın?) Neyse. Nerede kalmıştık? Her şey güzele gidecek mi acaba derken yine bu eski nişanlı muhabbeti açılır. Kate bu kez bambaşka bir saçmalama örneği ile bizi delirtir. Simon ve eski nişanlı karşılaştığında, kadının Simon'a hala aşık olduğunu fark eder. Simon'ı geri istediğini, pişman olduğunu anlar. Simon: Eee, bundan bize ne, diye sorar ama Kate anlar mı? Asla! Seni seviyor Simon, seni sevdiğini biliyorum! Simon: Tamam da bana ne be kadın? Umurumda değil, benim için o bitti! Kate anlar mı? Yok arkadaşlar, siz de amma hayalperest çıktınız. Seni seviyor Simon, ühü ühü ühü, seni elimden alacak, ühü ühü ühü. Simon ve ben? Şok. Dehşet. Vahşet. Kriz. Bu olayın sonunda kızımız neye karar verir bilin? Seni savaşmadan ona bırakmayacağım Simon! Yani... Ne diyeyim arkadaşlar? Bunlar ciddi anlamda birkaç örnek. O akıllı, sağlıklı düşünebilen kız aniden bu hale geldi ya, yazıklar olsun. Gelelim Simon denen kibirli herife. Ne kadar haz etmediğimi anlatabilecek miyim bilmem. Bu adam aldatılmış, kadınlara önyargısı var, mutsuz, iflasın eşiğinde bıdı bıdı bıdı... Hepsi mümkün, sorun değil. Ama bunların altında kendisi şerefli, onurlu, saygın, akıllı ve güçlü bir insan bıdı bıdı. (Bir ara sıtma falan diyordu yazar ama sonra unutuldu gitti o da. Gözümden kaçmadı değil.) Neyse efendim. Bu zıt özelliklerin tek vücutta toplandığı adam, Kate ile ilk karşılaştığında kadını tanımamasına, hakkında hiçbir şey bilmemesine ve anlattığı her şeyi doğrulayacak güçlü bilgi kaynakları olmasına rağmen ne yaptı biliyor musunuz? Doğru düzgün dinlemeden esti, gürledi, yalancı dedi, kendini satmaya çalıştığını iddia etti, saldırdı, saydırdı, sövdü etti ve kadını kovdu. Ertesi sabah gidip o kaynakları kullandı, gerçeği öğrendi ve ne yaptı bilin? Özür diledi sandınız galiba? Tövbe, ne özrü? Simon ne yaptı ki? Kadına benim olacaksın moduna geçip aynı esme, aynı gürleme, aynı sen çıkarcı ve yalancısın, tüm kadınlar gibi muhabbeti. Bu böyle de sürüp gitti. ASLA ona bir şey hissetmeyecek, ASLA değer vermeyecekti vs. vs. Sonra işte o bilinmeyen mucizevi iki ay içinde ne olduysa dilinde yine ASLA diyor ama öyle davranmıyordu falan. Derken aniden Kate'e aşık kesilmeler falan. Hakikaten yazarken hem bunaldım hem de içimi döktüğüm için rahatladım. Son kısımda da böyle insanı irite eden yerler dolu. Simon evden çıkma, tehlikeli diye uyarırken evden çıkan Kate mesela. Yani olay şöyle komik: Üvey kardeşimden korktuğum için Simon ile evlenmeliyim, o beni korur diyen kadın aniden Simon'ı üvey kardeşimden korumak için saçma sapan şeyler yapayım da başımı belaya sokayım moduna geçti. Ben? Yine kriz. Simon? Tüm suç benim. Ben? Hayda! Bu böyle geçti gitti. Kitabı yarım bırakmayı çok düşündüm ama sırf şu yorumu yapabilmek için devam ettim desem, yeridir. Bu acıyı sizinle paylaşmam gerekiyordu. Gerçekten beni delirten, zerre sevmediğim ve tavsiye etmediğim bir kitap Sessiz İntikam. Yazar adeta kitabı eline alan benden intikam almış gibi hissettim bittiğinde. Sevgiler, saygılar.
Sessiz İntikam
Sessiz İntikamLaura Landon · Aspendos Yayıncılık · 2015183 okunma
·
215 görüntüleme
Hayriye KIZILTAŞ okurunun profil resmi
Öyle bir anlatmışsınız ki okumayı düşündüğüm kitaptan soğudum ahahah mükemmel bir inceleme kitabı okuma listesine alanlar bu incelemeden sonra direk çıkartırlar ahahahah
Aycan okurunun profil resmi
Yalnız inceleme mükemmel :>> Okurken gülümsediğim ilk inceleme sanırım, gerçekten içini dökmüşsün, bu kitabı kara listeye yazdım, eline sağlık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.