Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kazlarda Onur ve Utangaçlık
Kazlarda galip mağlubu asla kovalamaz ve bu hayvanların arasında ikinci bir dövüşün daha yapıldığını hiç görmedik. Hatta aksine, dövüşten sonra erkekler bile bile birbirlerinden uzak durur; dışarıda, çayırlıklarda otlayan büyük sürünün arasında her zaman birbirlerine en uzak köşelerde karşımıza çıkarlar. Tesadüfen, yani her ikisinin de dalgınlığına gelip birbirlerine yaklaştıklarında, ölçüyü kaçırıp insanmerkezci perspektife düşmekten çekindiğim için aslında tarif etmeyi göze almamam gereken ve hayvanlarda gördüğüm belki de en tuhaf davranışı sergilerler: Kazlar böyle durumlarda ne yapacaklarını bilemez hale gelip utanırlar. Birbirlerinin "yüzüne" bakamazlar. Bakışları sürekli olarak görüş alanındaki diğer şeylere kayar durur; sevgilerinin ve nefretlerinin nesneleri tarafından hiç durmadan ve büyülü bir etkiyle birbirlerine çekilirler; ama sıcak metale değen parmağın gösterdiği tepkiye benzer şekilde her iki uçtan da ürküp aniden geri kaçarlar. Kazlar karşılaşmanın başından itibaren kanatlarını temizleme, gaganın ucundaki aslında var olmayan bir şeyi silkeleyerek atmaya çalışma vb. gibi, yer değiştirme niyetine yönelik faaliyetler de sergilerler. Ama arkalarını dönüp çekip gitmeleri de mümkün değildir; çünkü kaçış gibi görünebilecek her şey çok eski bir emirle önlenmiştir: "Haysiyetini koru! " Bu iki kazın halini gören insan, onlara acımaktan, içinde bulundukları durumun son derece utanç verici olduğunu düşünmekten kendini alamaz.
Sayfa 339 - CumhuriyetKitabı okudu
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.