Yekta Kopan'ın okuduğum ilk kitabı. Kitabı okurken Zülfü Livaneli kitabı okuyormuş gibi hissettim. Yazarlar gerçekten birbirine benziyor. Kurdukları cümlelerden tutun verdikleri örneklere kadar belli bir yakınlık içerisindeler. Zülfü Livaneli sevenlerin bu kitabı da seveceğini düşünüyorum.
Kitaba gelince, bir solukta okunabilen bir roman... Babasına ve kız kardeşine karşı hayatı boyunca nefret beslemiş bir kadının, Müzeyyen'in, hayatının bir bölümü anlatılıyor. Baba-kız ilişkileri, anne-kız ilişkileri ve iki kız kardeş arası ilişkileri farklı bir bakış açısıyla sunuluyor.
Özellikle Müzeyyen ile kız kardeşinin oturup rakı içtikleri ve geçmişe gidip birbirlerine içlerini döktükleri bölüm tek kelimeyle muazzam bir bölümdü.
Türk filmi tadında bir kitap; ama öyle Türk filmi dediğime bakmayın son derece modern konulara değiniyor yazar. Cesurca kurmuş bazı cümleleri. Özellikle kadınlara hitap etse de kadınların iç dünyasında nelerin olduğunu merak eden biz erkekler için de yol gösterici nitelikte.
Kesinlikle okunmaya değer bir eser. Öyle edebi yönden ahım şahım değil evet; ama bu tarz kitaplar da hayatımızda olmalı diye düşünüyorum.